Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4851 E. 2022/558 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4851
KARAR NO : 2022/558
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2019
NUMARASI : 2016/740 (E) 2019/767 (K)
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafından trafik sigortası ile teminat altına alınan … plaka sayılı araç sürücüsünün 26/03/2009 tarihinde, sebebiyet verdiği kaza sonucu müvekkilinin malul kaldığını belirterek ıslah yoluyla toplam 85.584.00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararından oluşan tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketinin ibra edildiğini ve davanın da ibranamenin düzenlendiği tarihten 2 yıl sonra açıldığını, dolayısıyla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafından imzalanmayan ibranamede yer alan “vekaleten …” adlı kişinin, davacı ile ilişkisinin cevap ve delil ikame süresi içerisinde somutlaştırılmadığından bahisle hak düşürücü süre itirazının reddi ile davanın esastan kabulüne, geçici ve sürekli iş göremezlik zararından oluşan 85.584,00 TL tazminatın 21/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili, esasa ilişkin istinaf itirazları yanında 2010 yılında düzenlenen ibranamenin üzerinden çok uzun bir zaman geçtikten sonra açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
KTK madde 111/2 uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği, yasada belirtilen iki yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu ve bu niteliği itibarıyla yargılamanın her aşamasında süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 17. HD 2015/7759 Esas 2018/1350 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları)
Dosyada mübrez 21/04/2010 tarihli vekaleten imzalanan ibraname ve ödeme dekontuna göre davalı tarafın dava konusu kazaya ilişkin kayıtsız şartsız kesin bir şekilde ibra edildiği, ibraname kapsamında davacı tarafa 64.416,06 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin bilirkişi raporunda da tazminattan mahsup edildiği, eldeki davanın ise 29/06/2016 tarihinde açıldığı görülmektedir.
Bu durumda, vekaleten imzalanan ibranamenin, davacıyı bağlayacak nitelikte olup olmadığı üzerinde durulması gerekirken esasen bir itiraz nedeni olan ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken hak düşürücü sürenin, zamanaşımı gibi bir def-i sebebi olarak görülmesi doğru olmamıştır.
O halde, davalı vekili tarafından istinaf dilekçesi ekinde sunulan vekaletname ile ibraname kapsamında bir değerlendirme yapılarak öncelikle hak düşürücü süre yönünden bir değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,
4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Davalı tarafından ilamın icrasının tehiri amacıyla Şanlıurfa 2. İcra Dairesi 2019/13619 Esas
sayılı dosyasına yatırılan 196.039,91 TL teminat mektubunun davalı tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 29/03/2022