Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/48 E. 2019/4 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/48
KARAR NO : 2019/4
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2014/688 Esas – 2017/165 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (rücuen)
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının maliki olduğu ve davacı şirket nezdinde ZMMS trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın karıştığı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında yaralanarak sakat kalan dava dışı … … nolu hasar dosyasından 173.054.00,- TL ödendiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.4 maddesinin (d) fıkrası gereğince kazadan sonra yapılan alkol muayenesinde araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın alkolün etkisi ile meydana gelmediğini, bu nedenle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.4 maddesinin (d) fıkrası gereğince sigortalıya rücu şatlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme kararında özetle, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı sigortacının kötü niyetle icra takibi başlatmış olduğunun somut delillerle kanıtlanamaması nedeniyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alkol miktarının oran olarak ölçülmemiş olmasının kazanın alkolün etkisiyle gerçekleşmemiş olduğu anlamına gelmeyeceğini, dava konusu olayda sürücünün alkollü olduğunun sabit olduğunu, kazanın harici bir etkenden değil araç sürücüsünün tam kusuru ile meydana geldiğini, kazanın hemen akabinde … Hastanesinden alınan raporda kişinin koklamayla alkollü olduğunun tespit edildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacı … şirketi yaralamalı trafik kazası sonucu dava dışı zarar gören 3. kişiye ödemiş olduğu zararın, teminat dışı haller sebebiyle sigortalısına karşı rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve takibin devamı talepli dava açmıştır. Davaya dayanak olan sigorta poliçesi incelendiğinde davalı borçluya ait … plakalı aracın davalı … şirketine 31/12/2017-31/12/2018 tarihleri arası zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğu görülmüştür. Dosya kapsamındaki belgelerden, davacı … şirketine sigortalı aracın 04/07/2018 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresinde iken … plakalı otobüsle çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazada malul kalan dava dışı …’ye toplam 173.054,00 TL tazminat ödendiği, mahkemece, aralarında Nöroloji uzmanının da bulunduğu 18/11/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre kazanın, münhasıran alkollü araç kullanmaktan meydana gelip gelmediğinin tespit edilememiş olması sebebiyle davacı … şirketinin sigortalısına rücu etmesini gerektirecek hukuki şartların oluşmadığı sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporuna göre kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin tespit edilemediği, davacı sigortacının bu yöndeki iddiasını ispat edemediği göz önüne alındığında davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 27/09/2019