Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4791 E. 2020/230 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4791
KARAR NO: 2020/230
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2019/6980 Esas – 2019/982 Karar
(Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 04/09/2019 gün ve 2019/İHK-9812 sayılı kararı)
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Tazminatı
KARAR TARİHİ : 06/02/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru dilekçesinde özetle; … adındaki kişinin yönetimindeki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasıyla sigortalanmayan … plaka sayılı traktörüyle sola doğru dönmek istediği sırada aynı yönde seyir halinde bulunan davacı …’nın yönetimindeki motosikletle traktörün sol ön tekerine çarpması sonucu adı geçen davacının yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminatın davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili dilekçesiyle talep ettiği maddi tazminat miktarını 172.334,69 TL’ye yükseltmiştir. Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; tazminat talebine yönelik tahkime başvuru şartlarının yerine getirilmediğini, kazaya neden olan araçların kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin yapılmasını, başvuru sahibinin daimi maluliyetinin tespiti ile maluliyet tazminatının hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, hesaplanan tazminat miktarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesini, Güvence Hesabının sorumluluğunun teminat limiti ile sorumlu olduğunu belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti 13/05/2019 gün ve 2018/97335 (E) – 2019/40390 (K) sayılı kararıyla, davacının başvurusunun kısmen kabulüne, geçici iş göremezlik talebinin reddine, sürekli iş göremezlik tazminatı 135.921,63 TL’nin 18/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Güvence Hesabından alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Davalı vekili 23/05/2019 tarihinde sunduğu dilekçeyle, başvuruda tazminat talebine yönelik tahkime başvuru şartlarının yerine getirilmediğini, trafik kazasından kaynaklanan daimi maluliyetin tespit edilmemesinin hatalı olduğunu, davacı yararına hükmolunan vekalet ücretinin mevzuata ve içtihatlara aykırılık taşıdığını ileri sürerek Uyuşmazlık Hakem Heyetinin anılan kararına yönelik itiraz başvurusunda bulunmuştur. İtiraz Hakem Heyeti 04/09/2019 gün ve 2019/7471 – 2019/İHK-9812 sayılı kararıyla somut olayda davacının ZMMS genel şartlarının da öngörülen biçimde, maluliyeti gösteren Özürlü Sağlık Kurulu raporuyla sigorta şirketine başvuruda bulunmadığı, bu nedenle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 97’nci maddesinde öngörülen sigorta şirketine usulüne uygun belgelerle başvurma biçimindeki özel dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 27/02/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, başvurunun dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 19/09/2019 tarihinde sunduğu dilekçeyle, dosyaya sundukları raporun yönetmelik hükümlerine göre alındığını ileri sürerek İtiraz Heyetinin anılan kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. Dava ve uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle uğranılan bedensel zararın giderilmesi istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun’un 5’inci maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesin de zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açılabileceği belirtilmiştir. Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahiplerinin ZMMS sigortacısına karşı doğrudan dava açmayıp yazılı başvuruda bulunması dava şartı olarak öngörülmüştür. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nin 115/2’nci maddesi gereğince mahkeme dava şartı eksikliğini tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi olanaklı ise, bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği giderilmemişse, davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verir. Somut uyuşmazlıkta başvuru tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6704 sayılı Kanun’un 5’inci maddesiyle değişik 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesi uyarınca davacı vekili tarafından tedavi belgeleri ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi öğretim üyeleri tarafından düzenlenen rapor, kaza tespit tutanağı ile vekaletname de eklenmek suretiyle uğranılan bedensel zararın giderilmesi için davalı Güvence Hesabına kargo şirketi tarafından 05/10/2018 günü teslim edilen belgelerle başvuruda bulunulmasına rağmen davalı Güvence Hesabı tarafından 12/10/2018 tarihli yazıyla davacı vekilinden tedaviye ilişkin belgelerin talep edildiği, davacı vekilinin ikinci kez davalı Güvence Hesabına başvurmasının ardından bu kez davalı Güvence Hesabının davacı …’da meydana gelen kesin ve kalıcı vücut fonksiyon kaybı oranının belirlenmesi için Isparta İl Sağlık Müdürlüğüne yazı yazıldığının belirtildiği, davacı vekili de müvekkilinin trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararının giderilmesi talebiyle 04/12/2018 günü Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğu, davacının talebinin kısmen kabulüne ilişkin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının davalı vekilinin itiraz başvurusu üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından kaldırarak, 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesinde öngörülen özel dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Davalı sigorta şirketi, başvuru sırasında davacı vekili tarafından, davacının yaralanmasına ilişkin sağlık kurulu raporunun ZMMS genel şartlarında öngörülen Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık raporu sunulmadığını ileri sürmüş ise de, sigorta kuruluşuna başvuruda bulunulmasına ilişkin 6704 sayılı Kanunun 5’inci maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesinde hangi belgelerin ekleneceğine dair bir düzenlenmeye yer verilmediği gibi davacının da sigorta şirketine yazılı olarak başvuruda bulunduğunun anlaşılması karşısında, hak aramanın özünü kısıtlayabilecek nitelik taşıyan, sunulan raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı ilişkin gerekçeyle başvurunun reddine karar verilmesi doğru kabul edilmemiştir. Bu itibarla sigorta kuruluşuna dava açılması için öngörülen dava şartının gerçekleştiği kabul edilerek yargılamaya devam edilmeli ve taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin “(A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/02/2020