Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4780 E. 2022/1333 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4780
KARAR NO: 2022/1333
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2014/221 Esas – 2019/651 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davalı … AŞ aleyhine açılan davaların pasif husumet yokluğundan reddine, davalılar … ve … Sigorta AŞ aleyhine açılan davaların reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece olay yerinin D-100 karayolu olduğu zannedilerek davanın reddedildiğini oysa kazanın D-100 karayolu üzerindeki Bostancı köprüsü üzerinde meydana geldiğini, dosyada alınan raporun keşif yapılmaksızın ceza dosyasındaki eksik raporun aynen kopyalanması ile yazıldığını, kusur tespiti için görevlendirilen heyetteki bilirkişilerin hasar değer kaybı uzmanı makine mühendisi ile tazminat hesap bilirkişisi olmaları nedeniyle kusur tespiti görevini yerine getirmelerinin mümkün olmadığını, kazanın meydana geldiği yerin meskun mahal olup, davalı sürücünün hız sınırlarının üzerinde seyrettiği için müvekkillerine çarptığını, davalı … veya çalıştığı şirket ile diğer davalı … şirketi arasındaki kira ilişkisinin müvekkilini bağlamayacağını, bu nedenle davalı … şirketine açılan davanın usulden reddedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna hiçbir hesap yapmamasına rağmen imza atan hesap bilirkişisinine ödenen ücretin iadesini talep etmelerine rağmen mahkemece talep hakkında bir karar verilmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 27/04/2013 tarihinde, davalılardan … AŞ’nin maliki, davalı … Sigorta AŞ’nin kasko ve ZMSS sigortacısı, davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile yolun karşısına geçmeye çalışan davacılar … ve …’e çarpması sonucu meydana gelen kazada adı geçen kişilerin yaralandığı anlaşılmıştır. Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 10/09/2018 tarihli raporda, olayın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı yayalar … ve …’in %100 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. Aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/546 Esas 2014/409 Karar sayılı dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 10/06/2014 tarihli kusur raporunda özetle; sanık sürücü … yönetimindeki otomobil ile çok şeritli bariyerlerle çevrilmiş bölünmüş yolda seyri sırasında kontrolsüzce karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalara çarptığı olayda kazayı önleme imkanı olmadığından kusursuz olduğu, müşteki yaya … ve mağdur yaya …’in çok şeritli orta refüjle ayrılmış belli kısımları ise demir bariyerle ayrılmış bölünmüş yaya geçidine uygun olmayan yolda, gelen araçtan korunma tedbiri almadan duran araç önünden karşıdan karşıya geçmek istemekle olayda dikkatsiz ve özensiz davrandığından asli oranda kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek sanık … hakkında müsnet suçun unsurları oluşmadığından CMK 223/2. maddesi gereğince beraatine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 26/10/2016 tarihli ilamı ile onandığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun oluşa uygun ve ceza dosyasında ve bu dosyada aldırılan kusur raporlarının birbirini teyit eder nitelikte olmasına, kazanın gerçekleşmesinde davalı sürücü …’a yüklenecek bir kusur bulunmamasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 36,3‬0 TL karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/07/2022