Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4736 E. 2022/604 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4736
KARAR NO: 2022/604
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI: 2015/46 Esas – 2019/652 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kısmen kabulü ile, 1-Geçici iş göremezlik zararı 3.429,26-TL’nin davalı sürücü … ile işleten …’den kaza tarihi 30/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalılardan … A.Ş. Yönünden … A.Ş. tarafından düzenlenmiş özel kloz nedeniyle reddine, 2-Tedavi gideri nedeniyle oluşan 183,60-TL maddi zararın davalılardan sürücü …, işleten … ile … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi 30/12/2011 tarihinden, … yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine, 3-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile, 3.000-TL’nin davalılar … ile …’dan kaza tarihi 30/12/2011’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,” şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili, davalı …Tic. AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle müvekkilinin maluliyetinin olup olmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan yeniden rapor alınması gerekirken eksik inceleme sonucu karar verildiğini, davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki davanın reddine ve müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı … Şirketi’nin kazaya karışan … plakalı aracın … numaralı poliçe ile 01/12/2011 başlangıç tarihli zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasını yapan şirket olması nedeniyle 3.429,26 TL’lik geçici iş göremezlik zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerektiğini, diğer taraftan, davalı … AŞ’nin de … numaralı 30/11/2011 başlangıç tarihli poliçe gereğince zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olarak, müvekkilinin yaşadığı sakatlık oranında poliçe bedeli kadar zarardan, diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına rağmen, sadece tedavi giderlerinden sorumlu tutulması ve davanın kısmen kabulü ile müvekkili aleyhine 816,40 TL avukatlık ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen 3.000,00 TL’lik manevi tazminat miktarının çok az olduğunu belirtmiştir. Davalı … Tic. AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine hükmedilen 3.429,26 TL’lik geçici iş göremezlik tazminatının haksız olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 30/12/2011 tarihinde, davalı … AŞ.nin ferdi kaza sigortacısı, davalı … Sigorta Şirketi’nin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı, davalı … Tic. AŞ.’nin işleteni ve davalı …’nın sürücüsü olduğu servis aracının kasise girmesi nedeniyle, aracın arka dörtlü koltuğunda yolcu olarak bulunan davacının orta koridora düşmesi sonucunda yaralandığı; işbu davada davacı tarafça, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında 1.000,00 TL maddi (geçici – kalıcı güç kaybı zararı, tedavi gideri) tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 31/03/2016 tarihli raporunda; davacının yaralanması araz bırakmadığından, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. ATK Genel Kurulu raporunun yapılan incelemesinde; raporda, daha önceki tüm raporlar ile tedavi bilgi ve belgelerinin değerlendirildiği, davacı tarafın itirazlarının tartışıldığı, raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin maluliyet raporuna yönelik itirazları kabul edilmemiştir. Olayın oluş şekli, davacının yolcu olması, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, tedavi süreci, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve az olduğu kanısına varılmıştır. Bu itibarla, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabulü ile davacı lehine takdiren 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ayrıca, davalı … AŞ’nin ferdi kaza sigortacısı olmasına ve davacının bu sigorta türü için öngörülen genel şartlar kapsamında maluliyetinin bulunmamasına göre davacının bu yöne ilişkin itirazında isabet bulunmamaktadır. Ancak, davalı … Sigorta Şirketi, haksız fiile sebep olan aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olarak, geçici iş göremezlik zararından sorumlu olduğundan, davacının bu yöne ilişkin itirazı yerindedir. Yine, davalı … AŞ’den tedavi gideri talep edilmediği halde hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinde bu davalı lehine 816.40 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamış, davacı vekilinin bu itirazı da yerinde görülmüş, tedavi gideri bakımından davacının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek davalı … AŞ aleyhine verilen hükmün tekrar verilmesi gerekmiştir. B-Davalı … Tic. AŞ vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Yukarıda da belirtildiği üzere, davalı … Tic. AŞ vekilinin istinaf başvurusu sadece hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatına ilişkindir. HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4. maddesine göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalı … Tic. AŞ aleyhine hükmedilen 3.429,26 TL’lik geçici iş göremezlik tazminatı miktarı, kararın verildiği 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4. maddesi gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel Mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf dilekçesinin 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … Tic. AŞ. vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Güç kaybı tazminatı davasının kısmen kabulü ile, 3.429,26-TL’lik geçici iş göremezlik tazminatının davalılar … ile … Tic. AŞ yönünden kaza tarihi olan 30/12/2011’den, davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava tarihi olan 14/01/2015’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 2-Tedavi gideri nedeniyle oluşan 183,60 TL maddi zararın davalılardan sürücü …, işleten … Tic. AŞ ile … AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi 30/12/2011 tarihinden, … yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine, 3-Manevi tazminat davasının kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/12/2011’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. AŞ.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 4-Manevi tazminat davası nedeniyle Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 683,1‬0 TL harcın, davalılar … ve … Tic. AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 5-Maddi tazminat davası nedeniyle Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 246,79 TL harçtan peşin alınan 37,57 TL harç ve ıslah harcın 200,00 mahsubu ile, bakiye 9,22 TL’nin davalılar … ile … Tic. AŞ … Sigorta Şirketi, … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6-Davacı tarafından sarf edilen, 37,57 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 65,27 TL’den ibaret harcın davalılar … AŞ, … Tic. AŞ ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine, 7-Maddi tazminat davası nedeniyle, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (… Sigorta AŞ.’nin, bu miktarın 183,60 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla), 8-Manevi tazminat davası nedeniyle, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ve Tic. AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 9-Davacı tarafından yapılan 3.058,05 TL’den ibaret yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 10-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-Davalı … Tic. AŞ’nin istinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde Mahkemesince yatırana iadesine, 3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 92,9‬0 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılar …, … Tic. AŞ ile … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/03/2022