Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4729 E. 2022/555 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4729
KARAR NO : 2022/555
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2016/1 (E) 2019/693 (K)
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin eşi tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın, plakası tespit edilemeyen TIR’a çarpmamak için sola manevra yaptığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek 01/02/2014 tarihinde meydana getirmiş olduğu kazada, araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan … Şirketi aleyhine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/897 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açmış olduklarını, bununla birlikte kazanın oluşumunda plakası tespit edilemeyen aracın %25 oranında kusurlu olması nedeniyle, bu aracın sebebiyet verdiği zararın Güvence Hesabı tarafından karşılanması gerektiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminattan davalı Güvence Hesabının sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, kazaya karışan dava dışı … plaka sayılı aracın trafik sigortacısı olan…aleyhine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/897 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davadan feragat edildiği, feragatin diğer müteselsil borçlulara da poliçe limiti olan 250.000,00 TL üzerinden sirayet edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, mahkeme gerekçesine konu edilen tazminat davasının görüldüğü esnada sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödeme nedeniyle davadan feragat edildiğini, bu feragatin ise eldeki davaya konu olan plakası tespit edilemeyen araçtan kaynaklı Güvence Hesabının sorumluluğuna bir etkisinin bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı taraf, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu iddiasıyla Güvence Hesabına husumet yönelterek kusur oranında tazminat istemiyle eldeki davayı açmış bulunmaktadır.
Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar TBK’nın 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166 ve 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan kanun hükümleri uyarınca müteselsil sorumluluğun bazı hukuki sonuçları vardır. Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur (TBK 162/1). Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır (TBK 166/3). Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse bunun sonuçlarına katlanır.(168/2)Dosya arasında bulunan Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/897 Esas sayılı dava dosyası üzerinden alınan 26/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda, eldeki davaya konu plakası tespit edilemeyen TIR’a izafe edilen kusur oranında mahsup yapılarak tazminat tutarının belirlendiği, bir başka ifadeyle, sözü geçen dava dosyasına konu olan … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminat miktarının belirlendiği, davacı vekili tarafından da işbu bilirkişi raporu doğrultusunda 07/10/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik ve daimi iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 102.469,80 TL üzerinden davanın ıslah edildiği, bu arada tarafların sulh oldukları ve 26/11/2015 tarihli ibraname doğrultusunda 85.000,00 TL maddi tazminat karşılığında ibralaşmaları neticesinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. Bu durumda, müteselsil sorumlulardan olan karşı aracın trafik sigortacısının ibrası, sigortalısının kusuru oranında gerçekleşmiş olup; bu ibra işleminin, plakası tespit edilemeyen araçtan kaynaklı Güvence Hesabının iddia edilen %25 kusuruna isabet eden sorumluluğuna sirayet eder bir yanı bulunmamaktadır. O halde, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında toplanan ve toplanması gereken varsa toplanacak diğer deliller kapsamında bir değerlendirme yapılarak davanın sabit olması durumunda güncel veriler üzerinden TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemiyle hesaplama yaptırılarak %25 oranını geçmemek kaydıyla tespit edilecek kusuruna tekabül eden zararın hüküm altına alınması amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,
4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 29/03/2022