Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4704 E. 2022/317 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4704
KARAR NO: 2022/317
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2019
NUMARASI: 2015/1158 (E) – 2019/661 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 28/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve araç mahrumiyet tazminatı ile hasar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, 120,00 TL değer kaybı tazminatı ile 9.280,00 TL hasar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100,00 TL araç mahrumiyet tazminatının davalı …’den tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … dilekçesinde özetle; … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı düzenlendiğini, kusurun tamamının kendilerine yüklenmesinin yerinde olmadığını, ticari olmayan araçtan ötürü iş kaybından kaynaklanan tazminat talep edilemeyeceğini, aracın sigorta teminatı altında olmasına rağmen tazminat davasına taraf olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’nci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davalı …’in değer kaybı tazminatı ile araç mahrumiyet tazminatına ilişkin hükümlere yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde: HMK’nin 341/2’nci maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4’üncü maddesi uyarınca alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca anılan Kanunun ek 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2’nci fıkrasında; “200’üncü ve 201’inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” biçiminde düzenlemeler bulunmaktadır. İlk derece mahkemesinin hükmünü verdiği 2019 yılı için HMK’nin 341/2’nci maddesinde öngörülen istinaf başvuru sınırı, aynı Kanunun ek 1/1-2’nci maddesi uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplandığında 4.400,00 TL olacaktır. İlk derece mahkemesince değer kaybı tazminatı olarak 120,00 TL, araç mahrumiyet tazminatı olarak ise 100,00 TL maddi tazminata hükmolunmuştur. Bu durumda, davalı … aleyhine hükmolunan tutara göre istinafa konu olan hükmün, 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığının anlaşılması ve HMK’nin 341/2’nci maddesi karşısında istinaf başvurusuna konu hükmün incelenmesine yasal olanak bulunmadığından, davalı …’in değer kaybı tazminatı ve araç mahrumiyet tazminatına ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı …’in araç hasar tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesine gelince: Mahkemenin hükmüne esas aldığı kusura ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 24/4/2018 gün ve 4118 sayılı raporunda, dava dışı …’nun yönetimindeki davacıya ait otomobil ile dava dışı …’in yönetimindeki davalı …’e ait otomobilin kaza sırasındaki konumları ve sürücülerin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesindeki kusur oranının yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan kusura ilişkin raporun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiş; … plakalı otomobilin sahibi olması nedeniyle işleten sıfatını taşıdığı anlaşılan davalının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85’inci maddesinin, 1’inci ve 5’inci fıkraları uyarınca, davalı işletenin aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu gözetildiğinde, davacıya ait araçta oluşan hasardan sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı …’in ilk derece mahkemesinin, değer kaybı tazminatı ve araç mahrumiyet tazminatına ilişkin kararına yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince reddine, 2-Davalı …’in yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, araç hasar tazminatına ilişkin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 633,91 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 162,30 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek, bakiye ‭471,61‬ TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı …’in istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama gideri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28/02/2022