Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4702 E. 2022/546 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4702
KARAR NO : 2022/546
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2019
NUMARASI: 2015/1251 (E) 2019/463 (K)
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dışı sürücü …ın, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan …plaka sayılı traktörü ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek 17/09/2012 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin yaralanarak malul kaldığını belirterek şimdilik toplam 1.000,00 TL geçici iş göremezlik zararının avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, kazanın köyden tarlaya giderken römork üzerinde seyir halinde iken gerçekleştiği, traktöre takılan römork’un ayrı bir tescil kaydı ve plakasının bulunmadığı, KTK yönetmeliğinin 131/4. maddesindeki şartlar dahilinde römorkta insan taşınmasının mümkün olduğu, dolayısıyla rizikonun teminat kapsamında kaldığı, kaldı ki gerek aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması ve gerekse 2918 sayılı yasanın 95. maddesi uyarınca teminat dışı hallerin zarar veren 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı … için 30.154,39 TL, davacı …için 2.259,27 TL maddi tazminatın 25/12/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, KTK’nın 131/2. maddesine uygun davranılmamış olması nedeniyle talebin poliçe teminatı kapsamında değerlendirilmeyeceği, trafik sigortası genel şartlarının A.1 maddesinde insan taşımada kullanılan römorkların, ek bir sorumluluk sağlanmış olması kaydıyla teminata dahil olacağının düzenlendiği, oysa ki poliçede ek teminat bulunmadığı, kaldı ki traktör römorkunda elverişli şartlar bulunmadan yolculuk edilmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamış olması ve ayrıca avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
1-Davacı … lehine tesis edilen hükme vaki istinaf başvurusunun değerlendirilmesi;
HMK’nın 341/2. fıkrasına göre miktar veya değeri 3.000,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00 TL olacaktır.
Bu durumda, davacı… yönünden davalı aleyhine hükmedilen 2.259,27 TL istinaf kesinlik sınırı altında kalmakta olup buna ilişkin davalının istinaf hakkı bulunmamaktadır.
2-Davacı… lehine tesis edilen hükme vaki istinaf başvurusunun değerlendirilmesi;
Eldeki davada, davalı sigorta şirketinin trafik sigortasıyla teminat altına aldığı traktörün römorkunda tütün tarlasına gitmek için seyahat eden davacıların, sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde devrilen araçtan düşerek yaralanmalarından kaynaklı iş göremezlik tazminatı talebinde bulunulmaktadır.
KTK yönetmeliğinin 131/2. maddesinde römork üzerinde insan taşınmasının yasaklanmadığı, davalı tarafın dayandığı ek teminat verilmesi gereken haller içerisinde sayılan insan taşımada kullanılan römork durumunun somut olay bakımından söz konusu olmadığı, zira, münhasıran insan taşımada kullanılan römorklarla ilgili ek teminat arandığı, somut olayda ise traktöre takılı römorkun zirai amaçla kullanılan bir römork olduğu, dolayısıyla ek teminata dahil olmadığı, diğer yandan kaza esnasında davacılar ve şoför dahil araçta 4 kişi bulunduğu, gerek kural olarak römork üzerinde insan taşımasının yasaklanmamış olması ve gerekse yaşam kurallarına göre tarım işlerinde tarlaya çalışmak amacıyla giden işçilerin römork üzerinde taşınmasının, müterafik kusur teşkil eden bir yanının bulunmadığı, davacıların araçtan düşerek değil, aracın devrilmesi neticesinde yaralandıkları, bir başka ifadeyle zararın meydana gelmesinde kendilerine izafe edilecek bir kusur da bulunmadığı, bu yönlere ilişkin istinaf iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı, ancak zirai amaçla kullanılan traktör nedeniyle avans faizine hükmedilmesinin doğru olmadığı, bu yöne ilişkin istinaf itirazının yerinde olduğu görülmektedir.
O halde davacılardan …yönünden yapılan istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, diğer davacı yönünden kurulan hükme ilişkin istinaf başvurusunun ise faiz türü yönünden kabulüne ve düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla …yönünden kesinleşen hüküm aynen tekrar edilip diğer davacı bakımından faiz türü düzeltilmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin, davacı … lehine tesis edilen hükme vaki istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine,
2-Davalı vekilinin davacı … lehine tesis edilen hükme vaki istinaf başvurusunun kabulüne,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı davacı Hasari yönünden bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, davanın kabulü ile, davacı … için 30.154,39 TL, davacı … için 2.259,27-TL maddi tazminatın (işgücü kaybı tazminatı) 25/12/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek (davacı … yönünden avans; davacı Hasari yönünden ise yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
4-Alınması gereken karar ve ilam harcı 2.214,18 TL olup, peşin alınan 27,70 TL, tamamlama harcı 99,58 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.086,90 TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan ilk dava açma gideri 59,50 TL, tamamlama harcı 99,58 TL, posta ve tebligat masrafı 411,50 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, ATK fatura gideri 1.082,80 TL olmak üzere toplam 2.353,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden; yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan, davacı … için 3.618,53 TL nispi vekâlet ücretinin, davacı … için 2.259,27 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
7-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
İstinaf yargılama giderleri bakımından:
8-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
9-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
11-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (davacı… için 30.154,39 TL; davacı … için 2.259,27 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 29/03/2022