Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/469 E. 2020/202 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/469
KARAR NO: 2020/202
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2017
NUMARASI: 2017/5847 Esas- 2017/5847 Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 20/10/2017 tarih 2017/İHK-4061)
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik kazasından kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili başvuru dilekçesinde; 20/12/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının murisinin vefat ettiğini, davacının murisin desteğinden yoksun kalmış olması sebebiyle, şimdilik 50.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini beyan ederek dava açmış, 15/8/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de taleplerini 83.000 TL’ye artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı murisinin %100 kusuru ile kazaya sebep olup vefat ettiğini, davacının bu sebeple hak sahibi olamayacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti 83.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiş, bu karara karşı davalı vekili İtiraz Hakem Heyetine başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddedilmesi üzerine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili İstinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur sorumluluğu olduğunu, davacı murisinin %100 kendi kusuru ile kaza yaparak ölümüne sebep olduğunu, Yeni Sigorta Genel Şartları uyarınca bu durumun teminat dışı haller kapsamında kaldığını, mahkeme aksi kanaatte ise tazminat hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faizin uygulanması gerektiğini ve davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin avukatlık asgari ücret tarifesindeki miktarın 1/5’i oranında olması gerektiğini beyan etmiştir. Dava, trafik kazası sebebi ile destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 20/12/2015 tarihinde davacı murisinin, %100 kusuru ile meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, davacının murisin kullandığı … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen davalı … şirketine karşı destekten yoksun kalma tazminatı ile dava açmış olduğu, hakem heyetinin yapılan yargılama sonunda kabul kararı verdiği dosya kapsamı ile sabittir. Davalı … şirketinin, davacının desteğinin murisinin %100 kusuru ile kazanın meydana geldiği, bu sebeple davacının tazminat hakkı olmadığı yönündeki istinaf itirazları incelendiğinde; 6102 sayılı TTK nın 1401. Maddesi 6103 sayılı yürürlük kanunun 33. Maddesi ve sigorta genel şartları C11. maddesinden sigorta sözleşmelerine uygulanacak kanun, yönetmelik, genel şart ve özel şart hükümlerinin tespitinde poliçe tanzim tarihinin esas alınacağı ve 6102 sayılı TTK nın 1425/2 ve 3 hükmü gereği, özellikle lehe olmayan düzenlemelerin yürürlük tarihinden önce imzalanmış sözleşmelere uygulanmayacağı kuralından yola çıkılarak, trafik sigortasının Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmiş bir sigorta sözleşmesi niteliğinde olduğundan, davacının başvurusuna dayanak poliçenin tanzim tarihi 21/04/2015 tarihi olup 01/06/2015 yürürlük tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerden önce düzenlenmiş poliçe olduğu için, davacının ölenin mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı ve ölüm sebebiyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün tam kusurlu olmasının destekten yoksun kalanları etkileyemeyeceği, destekten yoksun kalan davacının ZMMS sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı üçüncü kişi konumunda olduğu dolayısıyla hakem heyeti kararının yerinde olduğu, davalı … şirketinin istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/02/2020