Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/466 E. 2019/682 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/466
KARAR NO: 2019/682
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2017
NUMARASI: 2017/5089 Esas- 2017/5089 Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 19/09/2017 tarih, 2017/İHK-3553)
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 25/06/2016 tarihinde, ZMSS poliçesi bulunmayan ve sürücü … idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını, Balıkesir Devlet Hastanesinin Engelli Sağlık Kurulu raporuna göre müvekkilinin vücudunda %12 oranında kalıcı sakatlık meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin kaza tarihindeki gelirinin asgari ücret olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin maddi zarara uğradığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 5.050,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının 05/02/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 19/01/2017 tarihinde davacı tarafça tazminat ödenmesi için müvekkili kuruma başvurulduğunu ancak davacı …’ye bir ödeme yapılması halinde, ödenen tazminat için sürücü (oğlu) …’ye rücu edileceğinden tazminat talebinin karşılanmadığını, olayda alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiğini, maluliyet raporunun yönetmeliğe uygun olmadığını, olayda müterafik kusur ve hatır taşıması indirimlerinin yapılması gerektiğini, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, itirazın kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve aktüerya raporu ve davacının ıslah talebini dikkate alarak başvurunun kabulü ile 77.054,36 TL tazminatın 02/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana ödenmesine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren sürücü …’nin, başvuru sahibi …’nin babası olması nedeniyle davalı … tarafından başvuru sahisine ödenecek tazminatın ferileri ile beraber tekrar başvuru sahibinin babasından rücuen tahsil edileceğini, bu nedenle başvurunun reddine karar verilmesi gerektiğini, işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, davacının araç işleteni olup olmadığı hususunun araştırılmaksızın hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, karara dayanak yapılan maluliyet raporunun “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenmediğini, müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik kaydından doğan zarardan müvekkili …’nın sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir. Dava, TBK’nın 54/3.maddesi kapsamında, trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, ZMSS poliçesi bulunmayan, işleteni … ve sürücüsü … olan … plakalı traktörün, 25/06/2016 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı ve davacının bu yaralanma nedeniyle güç kaybı tazminatı isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta; karara dayanak yapılan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 12/04/2017 tarihli raporu, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” dikkate alınarak düzenlenmiştir. Oysa ki, kaza 26/06/2016 tarihinde gerçekleştiğinden, davacıya ait maluliyet raporunun, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiğinden, karar bu yönden usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, İtiraz Hakem Heyeti kararında, davacının kazanın oluşumunda müterafik kusuru olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle müterafik kusur indirimi yapılmaması da hatalıdır. Çünkü, İtiraz Hakem Heyeti’nin gerekçesi, kazanın meydana gelmesindeki kusura ilişkin bir gerekçedir. TBK’nın 52.maddesinde tarifini bulan müterafik kusura ilişkin bir gerekçe değildir. Başka bir deyişle, müterafik kusur olup olmadığı hususunun, TBK’nın 52.maddesi kapsamında dosyadaki deliller dikkate alınarak yeniden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Karar bu yönüyle de usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Bu bağlamda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası Gayrettepe/İstanbul Şubesinin 13/10/2017 tarih ve … numaralı 116.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı …’na iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/12/2019