Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4652 E. 2022/456 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4652
KARAR NO: 2022/456
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI: 2016/51 (E) 2019/963 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:15/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası neticesinde hasara uğrayıp perte çıktığını belirterek araç hurdası davalı tarafa bırakılmak suretiyle hasar bedeli olan 28.898,77 TL’nin 14/12/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında münakid bulunan dar kasko sigorta poliçesi kapsamında sigorta bedelinin ödenebilmesi için aracın pert olması gerektiğini, bunun için de poliçe özel şartı gereğince araçta oluşan hasarın aracın rayiç piyasa değerinin %60 oranını aşmasının lazım geldiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan ve benimsenen bilirkişi raporunda araç onarım bedelinin hasarsız haldeki rayiç piyasa değerinin %58,2’sini teşkil ettiği, dolayısıyla taraflar arasındaki dar kasko sigorta sözleşmesine göre aranan %60’lık oranının mevcut olmadığı, buna göre davacı tarafın poliçe hükümleri gereğince kasko tazminatına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, aracın rayiç piyasa değeri ile onarım bedelinin afaki bir şekilde belirlendiğini, değer tespitine ilişkin dört farklı tespit yapıldığını ve dört raporda da farklı tespitler yer aldığını, hükme esas alınan raporda dahi aracın onarılması halinde ilave masraflar çıkabileceğinin tespit edildiğini, davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, kaldı ki davalı sigorta şirketinin aynı zamanda da karşı aracın trafik sigortacısı olduğunu, bu yönden de sorumluluğunun bulunduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, taraflar arasında münakid bulunan pert kasko sigorta poliçesine dayalı olarak talep edilen sigorta tazminatına ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre kısmi hasar halinde ödeme yapılmayacağı, ancak aracın pert derecede hasar görmesi halinde sigortalıya ödeme yapılacağı, aracın pert olma halinin de KDV hariç onarım bedelinin aracın rayiç değerinin %60 kısmını aşması gerektiği kararlaştırılmıştır. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda, onarım bedelinin aracın rayiç değerine olan oranı %58,2 olarak belirlenmiş ve ayrıca, aracın onarılması halinde ilave masraflar çıkabileceği ve aracın onarımı yapıldıktan sonra araçta oluşan değer kaybı da gözetildiğinde pert edilmesinin uygun olduğu mütalaasında bulunulduğuna göre, esasen kasko genel şartları uyarınca buna ilişkin aranan koşullar gerçekleşmiş olup; davacı tarafın sigorta tazminatına hak kazanmış olduğu görülmektedir. Zira araç piyasa değeri ve hasar onarım bedellerinin serbest piyasada farklılık arz edeceği hususunun bilinen bir gerçek olduğu, bilirkişi raporunda takdire bağlı olarak belirlenen miktarların kesinlik içermediği, dolayısıyla tespit edilen %1.8’lik farkın, tecviz sınırı içerisinde kalan bir fark olarak kabul edilmesi gerektiği gibi aracın onarılması halinde ilave masraflar çıkması kuvvetle muhtemel olduğunda göre sözü geçen cüzi miktardaki oransal farkın da kalmayacağı görülmektedir. Kasko genel şartlarının 3.3.2.2. maddesinin devam eden fıkralarında, aracın perte ayrılması ve hurdasının sigorta şirketine bırakılması halinde hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatının ödenmeyeceği, hak sahibinin (davacının) aracın hasarlı haliyle kendisine terk edilmesine onay vermesi halinde ise aracın hasar anındaki rayiç değeri değil, aracın hasar tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutarın kendisine tazminat olarak ödeneceği belirtilmiştir. O halde, davacı vekilinden talebine açıklık getirmesi istenerek aracın sovtajının (hurdasının) davalı tarafa bırakılarak rayiç piyasa değerini mi istediği, yoksa aracın hurdası kendisinde kalmak üzere aracın tespit edilen kaza tarihindeki rayiç piyasa değerinden yine tespit edilen sovtaj değeri düşüldükten sonra kalan kısma dair mi talepte bulunduğu sorularak mevcut bilirkişi raporu kapsamında bir değerlendirme yapılıp karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy çokluğuyla karar verildi. 15/03/2022
KARŞI OY Sayın çoğunluğun görüşüne katılmakla birlikte aşağıda belirttiğim ilave gerekçelerle de kararın kaldırılması görüşündeyim. Kasko sigortası genel şartlarının 3.3.2.2. maddesinde onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılacağı, aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değerinin ödeneceği düzenlenmiştir. Yargıtay uygulamasında onarım bedelinin, aracın rayiç bedelinin %50’sini aşması durumunda aracın pert edilmesinin uygun olduğu kabul edilmektedir. Yine C.11. maddesinde bu genel şartlara, sigortalı aleyhine olmamak üzere özel şart konulabileceği açıklanmıştır. Buna göre, aracın pert derecede hasar görmesi halinde sigortalıya ödeme yapılacağı kararlaştırılmış olması poliçe genel şartlarına aykırılık teşkil etmemekte ise de, poliçede buna ilişkin oran belirlenmesi poliçe genel şartlarına aykırılık teşkil etmekte olup; davacı sigortalı bakımından bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Sayın çoğunluk tarafından benimsenmeyen işbu ilave gerekçelerle de kararın kaldırılması görüşünde olduğumdan ötürü karara bu yönden muhalif kalmış bulunmaktayım.