Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4620 E. 2022/543 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4620
KARAR NO: 2022/543
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2019
NUMARASI: 2014/588 (E) 2019/390 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin içerisinde bulunduğu dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracın bariyerlere çarpması sonucu araçtan indikleri sırada davalıların sürücüsü işleteni ve sigortacısı oldukları … plakalı çekicinin, bu araca çarpması neticesinde, 13/09/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, güvenlik şeridinde duran müvekkilinin yaralandığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın müteselsil sorumluluğa göre hüküm altına alınması talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı … Sigorta aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar bakımından sübut bulan maddi ve manevi tazminat davasının kabulü ile 90.489,53 TL iş göremezlik tazminat ile yol ve tedavi giderinden oluşan 10.681,97 TL tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline, hüküm altına alınan tutara kararda belirtilen faiz başlangıç tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili; trafik sigortasından kaynaklı sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, müteselsil sorumluluk hükümlerine göre zararın tamamından sorumlu tutulmalarının doğru olmadığını, sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranının hatalı ve fahiş belirlendiğini, iş göremezlik tazminatının hesabına esas alınan ücretin usulüne uygun bir şekilde tespit edilmediğini, varsayımlara dayalı olarak yapılan hesaplamanın gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın fiilen çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise ne kadar ücret aldığı hususunun somut belge ve delillere dayalı olarak tespit edilmediğini, gelir durumuna ilişkin dosya kapsamında bir ispat bulunmadığını, tedavi gideri, yol ve geçici iş göremezlik tazminatının da SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin bu taleplerden kaynaklı mesuliyetinin bulunmadığını, manevi tazminat takdirinin de afaki ve fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olarak belirlendiğini, kabul anlamına gelmemek üzere faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini; Davalı … Şirketi vekili ise; davalı araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranının fahiş olduğunu, kusura ilişkin itirazların değerlendirilmeden karar verildiğini, kaldı ki müvekkil şirketin sorumluluğunun da kusur oranıyla sınırlı olduğunu, bunun üzerinde kalan zarardan sorumluluklarının bulunmadığını, iş göremezlik tazminatının fahiş olarak belirlendiğini, emsal ücretin doğru bir şekilde tespit edilmediğini, tedavi yol ve geçici iş göremezlik tazminatının, SGK’ya ait olduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olarak belirlendiğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumunun, tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile yol ve tedavi gideri ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davaya konu trafik kazası, 13/09/2010 tarihinde, davalı araç sürücüsü …’nın idaresindeki … plakalı çekici ve ona bağlı römork ile Samsun istikametinden Ünye istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, ilerisinde sol şerit üzerinde daha önce meydana gelmiş bulunan kazadan dolayı durmakta olan dava dışı araç sürücüsü yönetimindeki … plakalı araç ile onun arkasında duran bir başka araca çarpmamak için fren ve manevra yapması neticesinde aracın emniyet şeridine kayması ile emniyet şeridi içinde beklemekte olan davacıya çarpması ile meydana gelmiştir. Dosyaya kazandırılan ATK’nın 10/08/2015 tarihli raporunda, davalı araç sürücüsüne asli, çarpmamak için manevra yaptığı sol şeritte duran araç sürücülerine tali kusur izafe edildiği, emniyet şeridinde bulunan davacının kusursuz kabul edildiği görülmektedir. Kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı sabit olan davacının TBK’nın 163/1. maddesi uyarınca zararını, 2918 sayılı KTK’nın 85, 88 ve 6098 sayılı TBK’nın 61 ve 62. maddeleri gereğince müteselsilen sorumlu olan bütün borçlulardan talep edebilecek olmasına ve dava dilekçesinde de müteselsilen talepte bulunulmasına göre zararın tamamından davalıların sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Kusur oranına ilişkin itiraz ancak müteselsil sorumlular arasında iç ilişkide rücu davasında tartışılabilecek bir husus olup davacıya karşı ileri sürülebilecek bir defi değildir. Bu nedenle, bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarında isabet bulunmamaktadır.Diğer yandan UYAP’da kayıtlı hizmet döküm cetveline göre 1976 yılından bu yana kesintisiz bir şekilde muhtelif iş yerlerinde tekstil sektöründe 34 yıl çalışması bulunan davacının, kaza tarihi itibarıyla kıdemi gözetildiğinde bordroya yansıyan asgari ücret üzerinden çalışmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve bu nedenle emsal ücret araştırması yoluna gidilerek …’e yazılan yazıya verilen cevapta bilidirilen miktar üzerinden Yargıtay ilke kararlarına uygun bir şekilde iskontolama yöntemiyle yapılan hesaplamanın, usul ve yasaya uygun olduğu, dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf itirazlarında da isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca, davacının kazada kusurunun bulunmaması, %21 maluliyet oranı, 24 ay iyileşme süresi, paranın alım gücü, hakkaniyet ve caydırıcılık ilkesi gözetildiğinde davacı için takdir edilen manevi tazminatın yüksek olmadığı değerlendirilmiştir. Yine, sigorta şirketine dava öncesinde usulüne uygun bir şekilde 26/12/2011 tarihinde başvurulduğu, bu başvuru neticesinde de 09/12/2012 tarihinde davalı … Sigorta Şirketi tarafından kısmi ödeme yapıldığı, dolayısıyla müracaat tarihinden itibaren belirlenen temerrüt tarihinin (06/01/2012) doğru olduğu, bu yöne ilişkin istinaf itirazında da isabet bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte, 01/06/2015 tarihinden önce yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları öncesinde gerçekleşen trafik kazası neticesi oluşan yaralamadan kaynaklı hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatının, teminat kapsamında kaldığı, bu yöne ilişkin istinaf itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK 98. maddesinde yapılan değişiklik ve geçici 1. maddesi gereği, yasanın yürürlüğü öncesinde ve sonrasında gerçekleşen trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorumludur. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, açıklanan madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Dosyada mübrez kök rapor ve 01/02/2018 tarihli ek raporda, davacı tarafından …’e 3 adet fatura karşılığında ödenen 9.681,97 TL tedavi gideri, belgeli tedavi giderlerinden olup SGK’nın sorumluluğu kapsamında kaldığı, davalıların oluşan bu kalem zarar yönünden sorumluluklarının bulunmadığı, dolayısıyla ıslahen talep edilen 10.681,97 TL tedavi gideri yönünden belgeye bağlanması gerekli olmayan 1.000,00 TL yol gideri ile sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının SGK’nın sorumluluğunda kalan tedavi giderleri yönünden kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine, anılan yasal düzenleme doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında tedavi ve yol giderine ilişkin talebin 1.000,00 TL yol gideri üzerinden kabulüne (İstinaf başvurusunda bulunmayan … yönünden yol ve tedavi giderine ilişkin hükmün aynen tekrarına), fazlaya ilişkin istemin reddine, sair istinaf itirazları reddedilip kesinleşen hususların ise aynen tekrarına ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-1-Davalılar … Sigorta Şirketi vekilinin ve … Şirketi vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile; 2-HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; a)… Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanın reddine, b)Maddi tazminat bakımından; davacının davasının kabulü ile 90.489,53 TL’nin davalılar … Sigorta AŞ, … ve … ve İnşaat Tarım Ürünleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, … Sigorta AŞ bakımından 06/01/2012; diğer davalılar hakkında 07/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 3-Yol ve tedavi giderlerine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 10.681,97 TL’nin, 1.000,00 TL’lik kısmının davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen; bakiye 9.681,97 TL’lik kısmının ise davalı …’dan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, … Sigorta AŞ bakımından 06/01/2012 tarihinden itibaren, diğer davalılar hakkında 07/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 4-Manevi tazminat bakımından davacının davasının kısmen kabulü ile 30.000,00 TL’nin davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, … Sigorta AŞ bakımından 06/01/2012 tarihinden itibaren, diğer davalılar hakkında 07/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince maddi tazminat, yol ve tedavi giderleri bakımından (101.171,50 TL) hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 6.911,02 TL nispi karar harcından peşin yatırılan (181,05 TL peşin harç + 335,31 TL ıslah harcının) mahsubu ile bakiye 6.394,66 TL harcın, (91490/101171) oranına göre 611,91 TL’lik kısmının davalı …’dan, kalan 5.782,75 TL’lik kısmının ise davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan maddi tazminat, yol ve tedavi giderleri yönünden hesaplanan 10.843,72 TL vekalet ücretinin (91490/101171) 1.037,63 TL’lik kısmının davalı …’dan, kalan 9.806,09 TL’lik kısmının ise davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.049,30 TL nispi karar harcının davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 8-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 9-Davalılar … Sigorta AŞ ve … Ltd. Şti. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Ltd. Şti.’ye eşit bir şekilde verilmesine, 10-Davalılar … Sigorta AŞ ve … Ltd. Şti. lehine ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tedavi ve yol gideri yönünden reddedilen 9.681,97 TL kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Sigorta AŞ ve … Ltd. Şti.’ye eşit bir şekilde verilmesine, 11-Davalı … Sigorta lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi ve manevi tazminat yönünden hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine, 12-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru ile 3.75 TL vekalet harcı, 750,00 TL Bilirkişi ücreti ve 1.293,00 TL posta giderinden ibaret toplam 2.071,05 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 1.806,25 TL’sinin (…) alt orana göre 172,84 TL’lik kısmının davalı …’dan; kalan 1.633,41 TL’lik kısmının ise davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 13-Davacı tarafından yatırılan 181,05 peşin harç ile 335,31 TL ıslah harcından oluşan toplam 516,36 TL hacın davalılar … Sigorta AŞ, … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 14-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, B-İstinaf yargılama giderleri bakımından:1-İstinafa başvuran davalılar … Sigorta Şirketi ve … Şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 2-Davalı … Sigorta Şirketi tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,3-Davalı … … Şirketi tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,5-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda objektif dava birleşmesi teşkil eden davalarda davalılar aleyhine hükmedilen miktarlar ayrı ayrı olacak şekilde (maddi tazminat 101.171,50 TL; manevi tazminat 30.000,00 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 29/03/2022