Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4606 E. 2019/598 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4606
KARAR NO : 2019/598
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2019/4064 Esas – 2019/41 Karar
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinafkanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan ve sürücüsü … olan … plakalı aracın 20/03/2010 tarihinde, yaya olan müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinde oluşan %93 oranındaki maluliyet nedeniyle tazminatın ödenmesi için davalı … Şirketine başvurduğunu ancak tazminatın ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak koşulu ile 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili, aktüerya raporu doğrultusunda davasını 55.518,30 TL olarak ıslah etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvuranın talebinin kabulüne, … için kabul edilen 55.518,30 TL tazminatın, 22/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara davacı vekili tarafından kararda verilen vekalet ücretine itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti davacı vekilinin talebinin kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının 4 nolu bendinin kaldırılmasına, karar tarihinde geçerli AAÜT gereğince 6.457,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir.Davalı vekili bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İtiraz Hakem Heyeti kararında başvuran tarafa tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 17.maddesine göre başvuran tarafa AAÜT gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5 oranında hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.Avukatlık Kanunu’nun, “Avukatlık Ücret Tarifesinin Hazırlanması” başlıklı 168. maddesine göre avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın taamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır. 169. maddesine göre de yargı mercilerince karşı tarafa yükletilebilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz. Dayanağını Avukatlık Kanunu’nun bu hükümlerinden alan 30/12/2017 tarihli ve 30286 sayılı AAÜT’nin “Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nda Ücret” başlıklı 17/2.maddesine göre, “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla tarifenin 3. kısmına göre, avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.”5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesine 13/06/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanun’un 58.maddesi ile eklenen 17. fıkrasında, “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak da yukarıda belirtildiği gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde “Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerde “talebi reddedilenler” olarak belirtilenler, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerdir. Çünkü Sigorta Tahkim Komisyonunun önüne gelen tek bir talep vardır. O da, sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerin talebidir. Tahkim Komisyonuna talepte bulunan sigortalının talebine cevap veren ve karşı gerekçelerini ileten sigortacının bu anlamda “talebi kabul edilen” veya “talebi reddedilen” olarak kabul edilmesi olanağı yoktur. Sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine karar verilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tahkim’de ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret” başlıklı 17. maddesine göre, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Anayasa’nın 124. maddesine göre, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” Bu yetki çerçevesinde çıkarılacak bir yönetmelik, dayandığı kanuna aykırı olmamalıdır. Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ile getirilen “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti, her iki taraf için de avukatlık asgari ücret tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücreti için beşte biridir.” şeklindeki düzenleme, açıkça Avukatlık Kanunu’nun 168. ve 169. maddelerine ve 5684 sayılı Kanun’un 30/17. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Kanuna aykırı olan bu yönetmeliğin uygulanması mümkün değildir. Bu durumda, kanuna aykırı bir yönetmeliğin iptal edilip edilmemesinin önemi de yoktur.Ayrıca, Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan 19/01/2016 tarihli “Sigortacılıkta Tahkim’e İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” 6. maddesiyle, Sigortacılıkta Tahkim’e İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesine eklenen “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki düzenleme, Sigortacılıkta Tahkim sisteminin amacıyla ve 6327 sayılı Kanun ile getirilen “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asagari Ücret Tarifesi’nde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki maddenin gerekçesiyle bağdaşmamaktadır. Çünkü, 6327 sayılı Kanunla Sigortacılık Kanunu’nda yapılan değişikliklerin genel gerekçelerinden birisi “Sigortacılıkta tahkim sisteminin işlerliliğinin artırılabilmesi amacıyla yeni düzenlemelere gidildiği” şeklinde belirtilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesinin gerekçesi de “Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için yargılama gideri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak gerekli düzenleme yapılmıştır.” şeklinde açıklanmıştır. Kaldı ki, beşte bir oranındaki vekalet ücretinin uyuşmazlığın her iki tarafı için öngörüldüğünün amaçlanmış olması halinde “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” şeklindeki ifade yerine davacı ve davalı ayrımı yapılmayacak ve tereddüt oluşturmayacak biçimde “taraflar” sözcüğünün neden tercih edilmediği de izaha muhtaçtır. Dolayısıyla, kanun koyucunun buradaki açık ve asıl amacı, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuruların tek taraflı olduğu gerçeğinden hareketle, daima davacı tarafta yer alan sigortalılar ve sigortadan faydalananları korumaktır. Başka bir deyişle, “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” ifadesi, aleyhine başvuru yapılan davalı konumundaki sigortacıyı içermemektedir.Kanun koyucu burada, tıpkı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketicinin, tüketici hakem heyetlerine başvurusunu özendirmek, başvurusunun kabulü üzerine iptal istemiyle açılan davalarda aleyhine karar verilmesi halinde karşılaşacağı vekalet ücreti yükünü azaltmak amacıyla 70. maddesinin (6) nolu bendi ile yapılan: “Tüketici hakem heyetlerinin tüketici lehine verdiği kararlara karşı açılan itiraz davalarında, kararın iptali durumunda tüketici aleyhine, avukatlık asgari ücret tarifesine göre nisbi tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilir.” şeklindeki düzenlemede olduğu gibi, sigortalılar ve sigortadan faydalananları korumak ve Sigortacılıkta Tahkim Sistemine başvuruyu özendirmek amacıyla, sigortalılar ve sigortadan faydalananlar lehine bir tercihte bulunmuştur.Bu nedenle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin, sigortacılıkta tahkim sisteminin amacına, Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne ve kanun koyucunun iradesine uygun olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı da yerinde değildir.Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/11/2019