Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/459 E. 2020/884 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/459
KARAR NO : 2020/884
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2014/972 Esas- 2017/690 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 12/08/2013 tarihinde … ve araç ile … plakalı araçların karıştığı iki taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada … plakalı ve dava dışı … sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın ağır derecede yaralandığını, kazaya karışan her iki aracın davalı …’ye ZMMS ile sigortlalı olduğunu, her iki aracın sigorta şirketinin aynı olması ve müvekkilinin araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle kusur incelemesi yapılmaksızın tazminat talep ettiklerini, müvekkilinin kaza neticesinde ağır yaralandığını, birçok medikal malzeme vs ihtiyaçlarının da olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep haklar saklı kalmak kaydı ile; şimdilik 1.000,00 TL geçici iş görmezlik, 1.0000,00 TL sürekli maluliyet nedeniyle oluşan daimi iş gücü kaybı ve 1.000,00 TL karşılanmayan tedavi giderleri olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsımı ile sınırlı olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi; davacının işgöremezlik tazminatı talebinin kabulü ile; 225.478,00 TL tazminatın dava tarihi olan 14.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının tedavi giderlerine ilişkin talebinin reddine karar vermiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Karara esas bilirkişi raporunda, asgari ücretin eksik belirlenerek, müvekkilinin yapmış olduğu tedavi gideri taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda tazminat hesabı yapılarak davanın kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacı kazancının ispatlanmadığını davacının işsiz olduğunu emsal ücret üzerinden hesaplama yapılamayacağını her yılın ücretinin meslek odasından ayrı ayrı sorulması gerektiğini, kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını istemiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacı vekili yargılama sırasında kendilerine tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği için HMK 357/1 son cümlesi gereği; İlk Derece Yargılaması sırasında ileri sürülebilme imkanı olduğu halde ileri sürülmeyen hususlar istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği için, bilirkişi raporunda asgari ücretin yanlış belirlendiği yönündeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Hesap bilirkişisi raporunda yasal asgari ücretin 2,65756 katı belirlenerek hesap yapılmış olduğundan, bu şekilde asgari ücretin katı esas alınarak yapılan maddi tazminat hesaplarında AGİ eklemesi söz konusu olmayacağından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Davacı vekili kendi beyanı ile 14/09/2017 tarihli karar celsesinde tedavi gideri ve bakıcı gideri hesaplanmadığı halde dosyanın karara çıkmasını talep etmiş olduğundan, istinaf aşamasında bu talebinin yeniden dile getirmiş olsa da bu aşamada talebinin dinlenmesi mümkün olmayacağından bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Davalı vekilinin davacının işsiz olduğunu, gerçek ücretinin yanlış belirlendiği bu sebeple davacının kazancından fazla bir ücreti esas alınarak bilirkişi incelemesi yapıldığı yönündeki istinaf itirazları incelendiğinde dosya kapsamından davacıya ait meslek faaliyet belgesinde davacının Umum … kayıtla mesleki faaliyeti sürdürdüğü, esnaf sanatkar siciline kayıtlı olduğu, Umum Saraçlar Odası’ndan verilen bilgilere göre de asgari ücretin belirli bir katının esas alınarak yapılan tazminat hesaplanmasında usüle aykırılık görülmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu sair yönlerden de usul ve yasaya aykırılık taşımamaktadır.Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Taraf vekillerinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına3-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 15.402,40 TL harçtan peşin alınan 3.850,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.551,8 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/06/2020