Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4584 E. 2019/602 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4584
KARAR NO : 2019/602
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019
NUMARASI : 2019/7049Esas – 2019/983 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, TBK’nın 53.madde kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, talebin kısmen kabulü ile 62.473,04 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 11/09/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, …Ü.T. madde 17. ve tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde asliye hukuk mahkemeleri için öngörülen ücret esas alınarak tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanan 7.222,03 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiş, davalı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazlarının kabulü ile karardaki “7.222.03 TL” ibarenin hükümden çıkarılmasına, yerine “2.725,00 TL” ibaresinin yazılmasına, davalı vekilinin diğer itirazlarının reddine karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; “5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 maddesi Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir” hükmünü içerdiğini, İtiraz Hakem Heyetinin, sigorta kuruluşunun itirazının kabulü ile başvuru sahibi müvekkili lehine 1/5 oranında maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının 3.maddesinde yazılı 7.222,03-TL ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine 2.725,00-TL ibaresinin yazılmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davacı müvekkil lehine kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının bu yönü ile düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı lehine verilen vekalet ücret miktarı noktasında toplanmaktadır. Başka bir deyişle davacı vekilinin istinaf iddia ve itirazı, sadece Uyuşmazlık Hakem Heyeti ile İtiraz Hakem Heyeti kararları arasında farklılık gösteren vekalet ücretine miktarına ilişkindir.Avukatlık Kanunu’nun, “Avukatlık Ücret Tarifesinin Hazırlanması” başlıklı 168. maddesine göre avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır. 169. maddesine göre de yargı mercilerince karşı tarafa yükletilebilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz. Dayanağını Avukatlık Kanunu’nun bu hükümlerinden alan 30/12/2017 tarihli ve 30286 sayılı AAÜT’nin “Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nda Ücret” başlıklı 17/2.maddesine göre, “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla tarifenin 3. kısmına göre, avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.”5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesine 13/06/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanun’un 58.maddesi ile eklenen 17. fıkrasında, “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak da yukarıda belirtildiği gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde “Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerde “talebi reddedilenler” olarak belirtilenler, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerdir. Çünkü Sigorta Tahkim Komisyonunun önüne gelen tek bir talep vardır. O da, sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerin talebidir. Tahkim Komisyonuna talepte bulunan sigortalının talebine cevap veren ve karşı gerekçelerini ileten sigortacının bu anlamda “talebi kabul edilen” veya “talebi reddedilen” olarak kabul edilmesi olanağı yoktur. Sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine karar verilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tahkim’de ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret” başlıklı 17. maddesine göre, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Anayasa’nın 124. maddesine göre, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” Bu yetki çerçevesinde çıkarılacak bir yönetmelik, dayandığı kanuna aykırı olmamalıdır. Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ile getirilen “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti, her iki taraf için de avukatlık asgari ücret tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücreti için beşte biridir.” şeklindeki düzenleme, açıkça Avukatlık Kanunu’nun 168. ve 169. maddelerine ve 5684 sayılı Kanun’un 30/17. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Kanuna aykırı olan bu yönetmeliğin uygulanması mümkün değildir. Bu durumda, kanuna aykırı bir yönetmeliğin iptal edilip edilmemesinin önemi de yoktur.Ayrıca, Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan 19/01/2016 tarihli “Sigortacılıkta Tahkim’e İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” 6. maddesiyle, Sigortacılıkta Tahkim’e İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesine eklenen “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki düzenleme, Sigortacılıkta Tahkim sisteminin amacıyla ve 6327 sayılı Kanun ile getirilen “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asagari Ücret Tarifesi’nde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki maddenin gerekçesiyle bağdaşmamaktadır. Çünkü, 6327 sayılı Kanunla Sigortacılık Kanunu’nda yapılan değişikliklerin genel gerekçelerinden birisi “Sigortacılıkta tahkim sisteminin işlerliliğinin artırılabilmesi amacıyla yeni düzenlemelere gidildiği” şeklinde belirtilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesinin gerekçesi de “Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için yargılama gideri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak gerekli düzenleme yapılmıştır.” şeklinde açıklanmıştır. Kaldı ki, beşte bir oranındaki vekalet ücretinin uyuşmazlığın her iki tarafı için öngörüldüğünün amaçlanmış olması halinde “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” şeklindeki ifade yerine davacı ve davalı ayrımı yapılmayacak ve tereddüt oluşturmayacak biçimde “taraflar” sözcüğünün neden tercih edilmediği de izaha muhtaçtır. Dolayısıyla, kanun koyucunun buradaki açık ve asıl amacı, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuruların tek taraflı olduğu gerçeğinden hareketle, daima davacı tarafta yer alan sigortalılar ve sigortadan faydalananları korumaktır. Başka bir deyişle, “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” ifadesi, aleyhine başvuru yapılan davalı konumundaki sigortacıyı içermemektedir.Kanun koyucu burada, tıpkı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketicinin, tüketici hakem heyetlerine başvurusunu özendirmek, başvurusunun kabulü üzerine iptal istemiyle açılan davalarda aleyhine karar verilmesi halinde karşılaşacağı vekalet ücreti yükünü azaltmak amacıyla 70. maddesinin (6) nolu bendi ile yapılan: “Tüketici hakem heyetlerinin tüketici lehine verdiği kararlara karşı açılan itiraz davalarında, kararın iptali durumunda tüketici aleyhine, avukatlık asgari ücret tarifesine göre nisbi tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilir.” şeklindeki düzenlemede olduğu gibi, sigortalılar ve sigortadan faydalananları korumak ve Sigortacılıkta Tahkim Sistemine başvuruyu özendirmek amacıyla, sigortalılar ve sigortadan faydalananlar lehine bir tercihte bulunmuştur.Bu durumda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Başka bir deyişle, davacı vekilinin istinaf iddia ve itirazı yerindedir.Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde, davacı vekilinin istinaf başvurusunu kabulüne, HMK.353/1-b/2 maddesi gereğince Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesi amacıyla KALDIRILMASINA ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına, Buna göre:1-Davanın Kısmen Kabulü ile 62.473,04 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 11/09/2018 tememrrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Başvuran tarafça yapılan 250,00 TL başvuru ücreti, 1.025,00 TL arttırıma ilişkin başvuru ücreti ve 450,00 Tl bilirkişi ücreti toplam 1.725,00 TL yargılama giderinin kabuil/talep oranına göre 1.268,69 TL yarngılama giderinin ….’den tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, bakiyesinin başvuru sahibi üzerinde bırakılmasına, 3-Başvuru sahibi vekil ile temsil edildiğinden her bir başvuru sahibinin talebinin ayrı bir talep konusu olması sebebi ile HMK’nın 326. Maddesi uyarınca AAÜT madde 17 ve tarifenin ikinci kısım bölümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri için öngörülen ücret esas alınarak tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanan 7.222,03 TL vekalet ücretinin …’den alınarak başvuru sahiplerine ödenmesine,4- Sigorta Şirketi vekille temsil edildiğinden Sigortacılıkı Kanunu m.30/f.17 hükmü uyarınca reddedilen miktar üzerinden 545,00 TL avukatlık ücretinin başvuran tarafından ….’ye ödenmesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 32,5 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 29/11/2019