Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/453 E. 2019/776 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/453
KARAR NO : 2019/776
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2017
NUMARASI : 2017/6203 Esas – 2017/6196 Karar
DAVANIN KONUSU:Maluliyetten Kaynaklanan Bakıcı Gideri
KARAR TARİHİ: 23/12/2019
İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/10/2017 gün 2017/İHK-4137 sayılı kararının incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Başvuran … vekili dilekçesinde özetle; 19/09/2015 tarihinde gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden müvekkilinin yaralanması neticesinde ömür boyu bakım hizmetine muhtaç olduğunu belirterek bakıcı giderinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı … vekili, müvekkili şirket tarafından teminat verilen … plaka sayılı araç için düzenlenen poliçenin başlangıç tarihinin 23/07/2015 tarihi olduğunu, kaza tarihi itibariyle ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu, bu limitin bakıcı giderini de kapsadığını, aynı başvuran tarafından açılan diğer bir tahkim başvurusunun eldeki dosya ile birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından yapılan tahkim yargılaması neticesinde başvurunun kabulü ile 290.000,00 TL bakıcı giderinin davalı taraftan tahsiline dair verilen karara davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince sigorta poliçesinde sakatlık nedeniyle ayrı tedavi giderleri nedeniyle ayrı teminat verildiği, sürekli iş göremezlik tazminatı ile yaşam boyu bakım giderinin farklı tazminat kalemleri olduğu ve gerek poliçe tanzim tarihi ve gerekse kaza tarihi itibarıyla 01/06/2015 tarihli genel şartların uygulama imkanı bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından; tahkim yargılaması sırasında ileri sürdüğü itiraz nedenlerini tekrar ederek, bakıcı giderinin yeni genel şartlar gereğince sakatlık teminatı kapsamında olduğunu, poliçe limiti olan 290.000,00 TL sakatlık teminatının başvuru sahibine Sigorta Tahkim Komisyonunun 2017/22792 karar sayılı dosyası üzerinden tamamen ödenerek limitin tüketildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ömür boyu bakıcı gideri tazminatının tahsiline ilişkindir. Dava konusu kazanın davalı … tarafından teminat altına alınan … plaka sayılı aracın başvuranın kullandığı motosiklet ile çarpışmaları sonucu meydana geldiği ve başvuranın malul kalarak ömür boyu sürekli başka birinin bakımına muhtaç hale geldiği hususları kaza tespit tutanağı ve rapor içeriğinden anlaşılmaktadır. Dairemizce de benimsenen kusur raporunun hükme esas alınmasında ve kaza tespit tutanağına göre koruyucu güvenlik tertibatının alınıp alınmadığı hususunun tespit edilemediği ve buna ilişkin davalı … tarafından dosya kapsamında bir ispat ortaya konulamadığı karşısında kusur ve müterafik kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.Yargıtay 17 H.D.nin 2017/3610E. 2018/4373 K. sayılı kararında 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına ilişkin hükümlerin, 6704 sayılı yasa ile KTK’da yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 26.04.2016 tarihinden itibaren değil, genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına hükmetmiş bulunmaktadır. Gerçekten de KTK’nın 90 maddesinde, tazminatın biçim ve kapsamının Borçlar Kanunun haksız fiillere ilişkin hükümleri doğrultusunda belirleneceği öngörülmüş iken; bu maddede, 6704 sayılı yasa ile değişikliğe gidilerek tazminatların bu kanun ve bu kanuna göre hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu düzenlenmiştir. Bu madde hükmü esasen aynı zamanda zımni bir yürürlük hükmüdür. Zira, atıf yapılan genel şartlar, işbu yasal düzenlemeden önce yürürlüğe girdiğine göre, madde hükmünün yürürlüğü, genel şartların yürürlük tarihine uzanacak şekilde, bir başka deyişle, madde hükmü, geriye etkili hüküm doğuracak biçimde düzenlenmiş olmaktadır.Bu değerlendirmeler doğrultusunda somut olay ele alındığında; kazaya sebebiyet veren araca ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 23.07.2015 olup bu tarih 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonradır.Bu durumda, davalının sorumluluğunun kapsamı poliçe başlangıç tarihinden önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerekirken 2918 sayılı Yasanın 92. maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih esas alınarak karar verilmiş olması doğru değildir.O halde, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre maluliyet raporu alınmamasına ve PMF yaşam tablosu doğrultusunda hazırlanmış olan rapor çerçevesinde karar verilmiş olmasının doğru olmadığına ilişkin istinaf itirazları yerindedir.Yine, 24920898 nolu 23/07/2015 başlangıç tarihli trafik sigortası poliçesi ile davalı … tarafından teminat altına alınan … plaka sayılı araca ilişkin kaza tarihi itibarıyla ölüm ve sakatlanma limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğu görülmektedir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5.C maddesinde Sürekli Sakatlık Teminatı “3. Kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere bu genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmamak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu durumda ömür boyu bakıcı ihtiyacı nedeniyle talep edilen bakıcı giderinin sakatlık teminatı kapsamında olduğu kabul edilerek uygulama yapılması gerekirken tedavi gideri kapsamında kaldığı kabul edilerek karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Başvuran tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru neticesinde Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından 2017/11422 E. 2017/22729 K. Sayılı karar ile aynı kaza nedeniyle 290.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedildiği istinaf dilekçesi ekindeki belgelerden anlaşılmaktadır. O halde; başvuran tarafından sürekli iş göremezlik tazminatı bakımından yapılan başvurunun kesinleşip kesinleşmediği, giderek sakatlık teminat limitinin tüketilip tüketilmediği araştırılarak, tüketildiği sonucuna varılırsa açıklanan şekilde uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmesi; tüketilmediği sonucuna varılırsa Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre rapor alınıp bildirilen maluliyet oranı ve TRH-2010 yaşam tablosu üzerinden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi amacıyla İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan KABULÜNE, 2- Yukarıda tarih ve numarası belirtilen İtiraz Hakem Heyeti kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Tahkim başvurusunun yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren hakem heyetine gönderilmesi amacıyla saklama kararını veren mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının İADESİNE,5-İstinaf yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda değerlendirmesine,6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Davalı tarafça icranın geri bırakılması talebi kapsamında sunulan teminat mektubunun İİK’nın 36/5 maddesi uyarınca iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak, oy çokluğuyla karar verildi.23/12/2019
KARŞI OY Dava ve uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 19/09/2015’dir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı tarafın istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde değildir.Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.