Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4512 E. 2022/544 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4512
KARAR NO : 2022/544
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2019
NUMARASI: 2016/231 (E) 2019/619 (K)
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın, 31/05/2015 tarihinde karışmış olduğu trafik kazasında, kaldırımda bulunan davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 150.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar…vekili, kazaya karışan ancak sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen dava dışı bir başka aracın kazaya sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının gerçekleşen kazada kusurunun bulunmadığı, davalı araç sürücüsünün ise tam kusurlu olduğu gerekçesiyle maddi tazminat yönünden tarafların sulh olması nedeniyle o yönden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, takdir edilen manevi tazminatın düşük kaldığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karara karşı davalılar …vekili, kazaya dava dışı bir başka aracın sebebiyet verdiğini, kazada asli kusurlu olan tarafın kazaya karışan ancak plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen Broadway marka araç sürücüsünün olduğunu, müvekkilinin ise gerçekleşen kazada kusurunun bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi hatalı olduğu gibi kabul şekli bakımından da manevi tazminatın yüksek takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminata ilişkindir.
Sulh nedeniyle konusuz kalan maddi tazminat davasına ilişkin istinaf başvurusu bulunmadığından ötürü kararın bu yönden kesinleştiği görülmektedir.
İstinafa konu uyuşmazlık manevi tazminatın koşullarının oluşup oluşmadığı ve takdir edilen manevi tazminat miktarına ilişkindir.
BK’nın 74. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hakimi, ceza yargılamasında hükme dayanak yapılan maddi olgular ile bağlıdır. Bir başka ifadeyle, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine davalı beraat kararı ile bağlı değil ise de; sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve ayrıca, o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının, bu yönleriyle bağlıdır. Her ne kadar ilk derece mahkemesinin davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğuna ilişkin kabulünde isabet bulunmamakta ise de; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23/01/2017 tarihli bilirkişi raporu ile ATK tarafından düzenlenen 19/09/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda vermiş olduğu 2015/399 Esas – 2019/99 Karar sayılı kararı ile davalı araç sürücüsü …’ın, kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu görülerek, hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve verilen cezanın, pişmanlık duymaması, özür dileme ya da zarar giderme yönünden herhangi bir girişiminin bulunmaması nedeniyle, ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiş ve bu karar, İstanbul BAM 19. Ceza Dairesinin 2019/1171 Esas – 2019/2364 Karar sayılı kararı ile esastan red kararı verilmek suretiyle kesinleşmiş olduğuna göre, davalı tarafın kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olduğu olgusunun sabit olduğu, kusursuzluğa ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan davacının, BK’nın 163/1. maddesi uyarınca zararını, 2918 sayılı KTK’nun 85, 88 ve 6098 sayılı TBK’nın 61 ve 62. maddeleri gereğince müteselsilen sorumlu olan bütün borçlulardan talep edebilecek olduğuna göre, zararın tamamından davalının sorumlu tutulmuş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarında isabet yoktur.
Diğer yandan, davacının gerçekleşen kazada kusurunun bulunmaması, kazanın gerçekleşme biçimi, davacının kaza nedeniyle sağ femur ve sol pubik kol kırığı gerçekleşecek şekilde yaralanmasından mütevellit ameliyat olması, 9 aylık iyileşme süresi, bu süre içerisinde kısmen bir başkasının bakımına muhtaç olması ve hakkaniyet ile caydırıcılık ilkesi gözetildiğinde zararının tamamını müteselsil sorumlulardan birinden talep etmeye hakkı bulunan davacı için hükmedilen manevi tazminat tutarı uygundur. Bu yöne ilişkin taraf vekillerinin istinaf itirazında da isabet bulunmamaktadır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalılar …vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
3-Alınması gereken 1.707,75 TL istinaf karar harcından peşin alınan 426,94 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.277,81 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalılar … tarafından tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
4-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı tarafından tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
5-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda davalılar aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı gözetilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince davalılar … yönünden (katılma yoluyla temyiz hakları saklı olmak üzere) KESİN; davacı bakımından ise reddedilen talebine konu miktar nazara alınarak kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/03/2022