Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4461 E. 2022/443 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4461
KARAR NO: 2022/443
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2019
NUMARASI: 2016/390 (E) 2019/259 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ:15/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacılardan …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalıların trafik sigortacısı ve araç sürücüsü oldukları … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde 17/08/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacılardan …’nın annesi ve diğer davacılar …, … ve …’nın babaanneleri olan olan …’nun vefat ettiğini, davacılardan …’nun ise yaralandığını belirterek …’nin yaralanmasından kaynaklı maddi tazminat ve …’nın vefatıve …’nin yaralanmasından kaynaklı manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini talep etmiştir. Davalı… vekili, ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında sigorta şirketi ile davacının sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı …’nun kendisinin yaralanması bakımından 5.000,00 TL, kayınvalidesinin vefatı nedeniyle ise 1.000,00 TL; davacı … bakımından annesinin vefatı nedeniyle 5.000,00 TL, babaannelerini kaybeden diğer davacılar bakımından ise 1.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı … vekili; bildirmiş oldukları deliller toplanmadan bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve rapora yönelik itirazları da değerlendirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan kusur raporunun gerçekle örtüşmediğini, zira, davacıların bulunduğu araca çarpan aracın, müvekkilinin yönetimindeki araç olmadığını, 78 yaşındaki …’nın ölümünün de kazayla bir ilgisinin bulunmadığını;Davacılar vekili ise; reddedilen kısım için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi bunun için ise maktu vekalet ücreti üzerinden hüküm kurulması gerekmekte iken her bir davacının reddedilen talebi yönünden davalı … lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, trafik kazasından kaynaklı, davacı Kadriye bakımından maddi ve manevi, diğer davacılar bakımından ise manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp, karar vermelerini zorunlu kılmaktadır.Aynı yasanın HMK.nun 281. maddesine göre, taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.Somut olayda, davalı taraf süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde, kazaya karışmadığını, müteveffanın içerisinde bulunduğu araca çarpan aracın, davacıya ait olan araç olmadığını savunarak bildirdiği deliller kapsamında davanın reddini talep etmiş; alınan kusur raporuna yönelik itirazda bulunmuştur. Davaya konu trafik kazasında kusurlu görülen davalı …’un mahkumiyetine dair Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/34 Esas – 2015/126 Karar sayılı kararının, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25/01/2021 tarih 2019/4185 Esas – 2021/621 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, dolayısıyla, henüz ceza mahkemesinde kesinleşen bir maddi vakıanın bulunmadığı; davanın da inkar edildiği, bu durumda, kazanın davalı araç sürücüsünün kusuruyla gerçekleştiği olgusunun ispatı davacı tarafa ait ise de davalının da HMK’nın 191. maddesi uyarınca karşı ispata dair süresi içerisinde delillerini bildirdiği, ne var ki ilk derece mahkemesince, davalı delillerı toplanmadan ve bilirkişi raporuna yönelik itirazları doğrultusunda da ek rapor alınmadan karar verildiği görülmektedir. HMK 353/1-a/6. maddesinde delillerin toplanmamış veyahut toplanan delillerin değerlendirilmemiş olması kararın kaldırılması nedeni olarak düzenlenmiştir. O halde, davalı tanıkları davetiye ile çağrılıp usulen dinlenildikten ve davacı tarafından bildirilip de toplanmayan delil var ise bu deliller de toplandıktan sonra rapora yönelik davalı itirazları doğrultusunda ek rapor alınmak suretiyle, aksi ispat edilene kadar geçerli kaza tespit tutanağı, tanık anlatımları, bilirkişi rapor ve ek raporu ile diğer deliller doğrultusunda davanın kanıtlanıp kanıtlanmadığı veya savunmanın yerinde olup olmadığı ve ayrıca …’nın ölümü ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konularında bir değerlendirme yapıldıktan sonra gerekirse ceza dosyasının kesinleşmesi de beklenerek manevi tazminat davasındaki ve konusu kalmayan maddi tazminat davasındaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri yönünden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; kararın kaldırılması nedenine göre davacılar vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-Davacılar vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,4-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 5-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının istinaf kanun yoluna başvuranlara iadesine,6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dair, 6100 sayılı HMK’nın 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.15/03/2022