Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/442 E. 2019/708 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/442
KARAR NO : 2019/708
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2017
NUMARASI : 2017/5840 Esas – 2017/5838 Karar
DAVANIN KONUSU: Sürekli İş Göremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
İSTANBUL Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 16/10/2017 gün 2017/İHK-3929 sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Başvuran vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın 21.02.2011 tarihinde karıştığı kaza neticesinde yaralandığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuranın kaza sonucu oluşan yaralanmasının mahiyeti ve tanımlanan arazın, Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde tarif edilen çalışma gücü kaybı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine dair verilen karara davacı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince, başvuran tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından düzenlenen raporun yeterli olduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, 178.020,00 Türk Lirası maluliyet tazminatının davalı taraftan tahsilne karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından; hükme esas alınan maluliyet raporunun yetersiz olduğu, müvekkili şirket tarafından alınan medikal raporda maluliyet tayinine mahal bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği, Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava ve başvuru trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında poliçenin varlığı, geçerliliği, kazanın oluşumu ve kusur durumu ile hesap ve hesaplama yöntemine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık başvuranın maluliyetinin bulunup bulunmadığı, hükme esas alınan raporun yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından tanzim edilen sağlık kurulu raporunda, davacının davaya konu kazayla illiyetli olarak kaza sonrasında majör depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu tanılarının var olduğu açıklanarak %33 oranında maluliyetinin olduğu kanaatinde bulunulduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan medikal raporda da İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Psikiyatri Polikliniğinin tedavi evrakı, Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından tanzim edilen sağlık kurulu raporu incelenmek suretiyle %31 oranında maluliyet belirlendiği, davalı tarafından daha sonra istinaf dilekçesi ekinde sunulan maluliyet tayinine mahal olmadığına ilişkin raporun, sözü geçen birbirine yakın oranlarda maluliyet tayin eden raporları çürütecek nitelikte olmadığı, hükme esas alınan raporda da kaza tarihinde yürürlükte bulunan 11/10/2008 tarih 2701 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekindeki cetvellere göre maluliyet oranının belirlendiği, raporun bu haliyle hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir. Davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin istinaf talepleri incelendiğinde; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesine 13/06/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanun’un 58.maddesi ile eklenen 17. fıkrasında, “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak da yukarıda belirtildiği gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde “Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerde “talebi reddedilenler” olarak belirtilenler, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerdir. Çünkü Sigorta Tahkim Komisyonunun önüne gelen tek bir talep vardır. O da, sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerin talebidir. Tahkim Komisyonuna talepte bulunan sigortalının talebine cevap veren ve karşı gerekçelerini ileten sigortacının bu anlamda “talebi kabul edilen” veya “talebi reddedilen” olarak kabul edilmesi olanağı yoktur. Sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine karar verilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tahkim’de ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret” başlıklı 17. maddesine göre, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı da yerinde değildir.Bu durumda, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının İADESİNE,3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, gerekçeli kararın taraflara/vekillerine tebliğinden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 16/12/2019