Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4394 E. 2019/589 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4394
KARAR NO: 2019/589
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2019
DAVANIN KONUSU:Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 04/02/2018 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın asli ve tam kusurlu olarak kaza yapması sonucunda araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin %18 özürlülük oranında yaralandığını, davalı … Şirketine başvurulmasına rağmen tazminatın ödenmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 15.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 354,00 TL rapor ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, başvuran tarafından, müvekkili Sigorta Şirketi’ne maluliyet raporunun iletilmediğini bu nedenle ödeme yapılmadığını, geçerli bir başvuru olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle başvurunun reddine karar verilmesi gerektiğini, SGK’dan herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faize göre yapılaması gerektiğini, davacı lehine tazminatı hükmedilmesi halinde 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davanın kabulü ile 51.909,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 17/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı …’ne usulüne uygun başvuru yapılmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve başvurunun usulden reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık Hakem Heyetince karara dayanak yapılan Karadeniz Teknik Üniversite tarafından hazırlanan 11/01/2019 tarihli ve %18 maluliyet oranlı raporun kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun olarak düzenlendiğini, geçerli bir rapor olduğunu, İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54/3.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatına ilişkindir. Dosya kapsamından, 04/02/2018 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle ilkin davalı …’ne tazminat ödemesi için başvurulduğu, tazminatın ödenmemesi üzerine işbu başvurunun yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, başka bir deyişle Uyuşmazlık Hakem Heyeti ile İtiraz Hakem heyeti arasındaki temel uyuşmazlık; Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapılmadan önce KTK’nın 97.maddesi kapsamında davalı … Şirketine yaptığı başvurunun geçerli kabul edilip edilmeyeceğidir. Somut uyuşmazlıkta başvuru tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça, sözkonusu trafik kazası nedeniyle dava tarihinden önce davalı …’ne başvuru yapıldığı, davalı … tarafından davacıdan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporu talep edildiği, davacı tarafça bu talebin hakkın sürüncemede bırakılması olarak kabul edilerek işbu başvurunun yapıldığı, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verildiği, davalı tarafın itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davacı tarafça, Sigorta Şirketi’ne ibraz edilen evrakın maluliyet durumunun tespiti için yetersiz olduğu ve istenilen sağlık kurulu raporunun ibraz edilmemesi nedeniyle başvurunun geçersiz olduğu kabul edilerek, başvurunun KTK’nın 97.maddesi gereğince özel dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak İtiraz Hakem Heyetinin vardığı sonuç, dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı …’ne başvuru yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Davalı …, maluliyet raporunun yetersiz olduğu gerekçesiyle başvuruya olumlu yanıt vermemiş ve talebi karşılamamıştır. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacının sunduğu belgeleri davalı … şirketinin yetersiz görüp ikmal etmesini istemesi, 2918 sayılı Kanun’un 97. maddesinde dava açılması için öngörülen “verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık” olarak değerlendirilmeli, dolayısıyla dava şartının gerçekleştiği kabul edilmeli ve dosyadaki deliller dikkate alınarak karar verilmelidir. Ki, Tahkim yargılaması aşamasında da, bu yöntem izlenerek maluliyet, kusur ve tazminata ilişkin raporlar aldırılmıştır. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenen Karadeniz Teknik Üniversitesinin 11/01/2019 tarihli adli kurul raporuna göre davacının kaza nedeniyle özürlülük oranını %18 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. 23/04/2019 tarihli kusur bilirkişisinin raporunda meydana gelen kazada davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün asli konumda ve %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün ise tali konumunda %25 oranında kusurlu olduğu; %18 maluliyet oranı TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz ve %75 kusur oranı dikkate alınarak hazırlanan 10/05/2015 tarihli aktüerya raporuna göre ise davacının güç kaybı tazminatının toplam 51.909,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Her iki bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporların, HMK’nın 279.maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendikleri, raporların, dosyadaki bilgi ve belgelere uygun ve denetime elverişle oldukları görülmüştür. Başka bir deyişle, davalı vekilinin, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü iddia ve itirazların yerinde olmadığı kanısına varılmıştır. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yargılamada eksiklik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği ve yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1/b-2 Maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kabulü ile, 51.909,00 TL güç kaybı tazminatının 17/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-6728 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesi gereğince başvuru dilekçesindeki miktar dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T’ye göre belirlenen vekalet ücretinin 6.059,99 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 64,10 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2019