Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4357 E. 2022/487 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4357
KARAR NO: 2022/487
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2018
NUMARASI: 2017/845 (E) 2018/448 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 15/09/2008 tarihinde, davalının ZMM sigortacısı olduğu, … yönetimindeki … plakalı aracın, davacının yönetimindeki motosiklete çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle 100 TL, geçici işgöremezlik nedeniyle 100 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, esasa yönelik savunmaları yanında davanın, alacak taleplerinin zamanaşımına uğramış olması sebebiyle reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın KTK’nın 109. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, yerel mahkemece 2918 sayılı kanunun 109/2. maddesi dikkate alınarak ceza zamanaşımı olarak 8 senenin göz önünde bulundurulduğunu, 109/1. maddede ise zamanaşımı süresinin 2 yıl ve herhalde 10 yıl olduğunun belirtildiğini, zamanaşımı süresinin başlaması için zararın ve tazminat sorumlusunun birlikte öğrenilmesi gerektiğini, somut olayda kovuşturmanın 09/10/2009 tarihinde kesinleşerek sona erdiğini ve zararın sorumlusu olan araca ilişkin bilgilerin bu tarihte kesinlik kazandığını, bu durumda müvekkilinin zararından ötürü …nin sorumluluğuna gidilebileceğinin anlaşıldığını, müvekkili açısından zamanaşımı süresinin 09/10/2009 tarihinde başlamış olduğunu, davanın ise 8 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde 10/08/2017 tarihinde açıldığını, zamanaşımının söz konusu olmadğını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; dosya içeriğinden, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın 15/09/2008 tarihinde, davacının yönetimindeki motosiklete çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığı anlaşılmıştır.Davaya konu trafik kazası 15/09/2008 tarihinde meydana geldiğinden davacının yaralanması nedeniyle ceza dava zamanaşımı süresi 5237 Sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre 8 yıldır. Kazanın meydana geldiği 15/09/2008 tarihinden, davanın açıldığı 10/08/2017 tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık ceza dava zamanaşımının dolduğu, davalı vekilinin süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü anlaşılmakla, zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/03/2022