Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4338 E. 2022/486 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4338
KARAR NO: 2022/486
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2017/1001 (E) 2019/530 (K)
DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine kasko sigortalı … plaka sayılı römorkun 15/05/2017 tarihinde, Sultanbeyli ilçesi, … caddesi üzerinde seyir halinde iken, karşı yön şeritte çalışma olması nedeni ile tek şeride düşen ve dubalar ile ayrılan yolda yaya kaldırım hizasında bina çıkıntısına dorsenin çarpması sonucu tek araçlı maddi hasarlı kaza meydana geldiğini ve sigortalı araçta hasar oluştuğunu, müvekkilinin 27.500,00 TL hasar ödemesi yaptığını, kaza tutanağına göre yolun yapımıyla ilgili kuruluşların % 50 kusuru bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 13.750,00 TL tazminatın davalılardan ödeme tarihi olan 31/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkınlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı tarafa yönelik herhangi bir zarar doğurucu işlem ya da eylem gerçekleştirilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı …Ltd. Şti davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile 13.750,00 TL’nin ödeme tarihi olan 08/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi vekili, kamu hizmeti sunumunda hizmetin ihale usulüyle, müteahhit firmaya gördürülmesi durumunda, taraflar arasındaki ihale sözleşmesinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve eseri yaptıran ile müteahhidin eseri yaparken oluşturacağı zararlar arasındaki illiyet bağı kesildiğinden eseri yaptırana müteahhitin oluşturacağı zararlar sebebiyle husumet yöneltilemeyeceğini, dosyaya sunulan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 9. maddesinde işyeri ve çevresindeki bölgede, yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğunun düzenlendiğini, bilirkişilerce kusurun yüklenici firmaya ait olduğunun tespit edilmesine rağmen zarardan idarenin de müteselsil sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, olayın meydana geldiği yerdeki mevcut bina çıkmasının, imar sınırları ve mevcut tretuvar dışına taştığını, bilirkişi raporunda bu hususun göz ardı edildiğini, belediyenin tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşu olması sebebiyle ticari faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın zarar sorumlusu olan davalılardan rücuen tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından 15/05/2017 tarihinde, davacıya genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı, dava dışı … yönetimindeki … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römork ile seyir halindeyken yol çalışması nedeniyle tek şeride düşen ve dubalarla ayrılan yolda mevcut bina çıkıntısına aracın dorse kısmını çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda davalı yüklenici firma … Ltd. Şti’ nin olayda %50 oranında ve sigortalı aracın sürücüsü …’ın %50 oranında kusurlu olduğu, KTK’nın 13. maddesi uyarınca, olay yerinde yolun yapımı ve düzenleme işi davalı Belediyenin sorumluluğunda olması nedeni ile yükleniciye yaptırılan işlerin denetlenmesinden ve oluşan zarardan davalı yüklenici ile birlikte davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının da müteselsil sorumlu olduğu tespit edilmiştir. HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlenen, dosyadaki bilgi ve belgelere uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Davacıya sigortalı … plakalı aracın dosyada bulunan ruhsat fotokopisinin incelenmesinde, … Ltd şirketi adına kayıtlı yarı römork olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden ticari faize hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı İBB vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı İBB vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı İBB vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı İBB tarafından istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.22/03/2022