Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4246 E. 2021/2060 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4246
KARAR NO: 2021/2060
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2019
NUMARASI: 2017/942 Esas – 2019/808 Karar
DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat (ZMSS Genel Şartları’na Aykırılıktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; ZMSS Genel Şartları’na aykırılık kapsamında rücuen tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanmış olan … plaka sayılı aracın 01/03/2015 tarihinde yol kenarı denetim istasyonunda geri manevra yaparken güvenlik kameralarının bulunduğu direğe çarpması sonucunda direk ve güvenlik kameralarının hasara uğradığı, davacı tarafından yaptırılan ekspertiz çalışması sonucunda toplam 17.100,00 TL hasar bedelinin davacı tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Hasara neden olan olayın zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamında teminat dışında kaldığını ispat yükü sigortacı olan davacıda olup bu hususun kanıtlanamadığı, davalı aracındaki yükün standartlara aykırı olarak aşırı olduğu iddia edilmiş olmasına rağmen Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olan 27/02/2015 tarihli izin belgesinde yükün standartlara uygun olduğunun ve taşımanın yapılmasında sakınca bulunmadığının tespit edildiği, bu hususun aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı görülmüştür. Kaldı ki zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları teminat dışında kalan haller arasında sigortalı aracın aşırı yüklü olması durumu sayılmamıştır. Bu itibarla davacının davalıya rücu koşullarının oluşmadığı sonucuna varılarak davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan davacıya ait aracın istiap haddinden fazla yük taşıması nedeniyle dava dışı kişiye zarar verdiğini, müvekkili tarafından toplam 17.100,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkilinin, davacıya rücu hakkının doğduğunu, bu nedenle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davacı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı ve davalının maliki olduğu … plakalı aracın 01/03/2015 tarihinde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı … Bölge Müdürlüğü … Mevkii Yol Kenarı Denetim İstasyonu’nda denetim için park ettiği esnada, istasyon önünde yolu görüntüleyen direğe ve direkteki kameralara çarparak hasar meydana getirdiği; ZMS sigortacısı olan davacı tarafça hasarın karşılandığı, işbu davada, ödenen tazminatın, ZMS sigortalısı olan davalıdan talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf istinaf başvuru dilekçesinde her ne kadar, istiap haddinin aşıldığını iddia etmiş ise de, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 27/02/2015 tarihli izin belgesine göre, sigortalı araç tarafından yapılan taşımanın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne uygun olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, istiap haddi aşılmadığına ve ZMSS Genel Şartları’na bir aykırılık bulunmadığına göre, davacı Sigorta Şirketi’nin, davalı sigortalısına rücu hakkı bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince de, bu doğrultuda davanın reddine karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar kabule şayan görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davacı istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/12/2021