Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4215 E. 2022/269 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4215
KARAR NO: 2022/269
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2019
NUMARASI: 2016/272 Esas – 2019/546 Karar
DAVANIN KONUSU:Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ:15/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacının davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 114.849,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … Sigorta Şirketi yönünden davanın reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine, (…) davalı … Sigorta AŞ kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 12.137,92 TL TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden lehine Asgari Ücret Tarifesi 3/2 maddesi gereği 8.175,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece, davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, manevi tazminat talepleri açısından sıralı sorumluluk ilkesinin geçerli olmadığını, Mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin hatalı olduğunu, davalı tarafından düzenlenen poliçede manevi tazminat klozu bulunduğundan, bu davalı hakkındaki manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini; dava dilekçesinde, her iki davalı Sigorta Şirketi aleyhine toplamda 3.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunduklarını, ıslah dilekçesinde, davalı … Sigorta Şirketi yönünden herhangi bir talepte bulunmadıklarını, buna rağmen Mahkemece bu davalı hakkındaki maddi tazminat davasının reddi nedeniyle 12.137,92 TL nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, bu hükmün hatalı olduğunu; yine manevi tazminat davasının tamamen reddi durumunda AAÜT gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 8.175,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 13/01/2016 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı, davalı … Sigorta Şirketi’nin İMS ve koltuk ferdi kaza sigortacısı ve davacıların desteği/yakını (davacı …’un eşi ve diğer davacıların babası) …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde; sürücü …’un vefat ettiği; işbu davada, dava dilekçesinde destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ’den, genişletilmiş kasko sigorta poliçesindeki “ölüm” tazminatının davalı … Sigorta Şirketinden; manevi tazminatın da yine davalı … Sigorta Şirketi’nden talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup her bir davacının davaları (destekten yoksun kalma tazminatı, koltuk ferdi kaza tazminatı ve manevi tazminat) bakımından objektif dava birleşmesi (davaların yığılması) kapsamındadır. Davacı vekili dava dilekçesinde destekten yoksun kalma tazminatını ZMS sigortacısı davalı … Sigorta AŞ’den talep ederken, teminat limitinin aşılması halinde diğer davalı … sigortacısından isteyeceğini belirtmiş, talep sonucu kısmında buna ilişkin talepte bulunmamış, bilirkişi raporunda tazminatın belirlenmesinden sonra teminatı aşan bir tazminat bedeli olmadığının anlaşılması üzerine davalı … sigortacısı … Sigorta Şirketinden destekten yoksun kalama tazminatı talebinde bulunmamıştır. Özetle; davacının … Sigorta Şirketinden olan talebi; genişletilmiş kasko sigorta poliçesindeki koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında “ölüm” halinde ödenmesi gereken tazminat ile poliçede hukuksal koruma sigortası kapsamında olduğu iddiasıyla manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Bu itibarla; mahkemece … Sigorta Şirketinin genişletilmiş kasko sigorta poliçesindeki koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında olan talebi ZMS sigorta teminat limitini aşan talep olarak değerlendirip “ZMSS poliçesini aşan kısım olmadığı”ndan bahisle ret kararı verilmesi dosya içeriği ile usul ve yasaya uygun olmadığı gibi davacının bu davalıya karşı açtığı dava değerini ıslah da etmemesine rağmen davacı aleyhine diğer davalının sorumlu olduğu miktarın bu davalı için reddedilen dava değeri olarak kabul edilip bu değer üzerinden de vekalet ücretine hükmetmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan, davalı … Sigorta Şirketinin genişletilmiş kasko sigorta poliçesinde, koltuk ferdi kaza sigortasının da poliçe kapsamına alındığı ve “Diğer Hususlar” başlıklı (B) bendinde, -somut olayda olduğu üzere- aracın sürücüsünün ölümü halinin teminat kapsamında olduğunun belirtildiği, “Sigorta Kapsamı” başlıklı bölümde de ölüm halinde teminat miktarının 50.000 TL olduğunun öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, koltuk ferdi kaza sigortasının bir meblağ sigortası olmasına ve rizikonun (ölümün) da gerçekleşmesine göre davalı … Sigorta Şirketi bu meblağ kadar davacı mirasçılara ödeme yapmakla yükümlü olup bu kapsamda davacıların talebi (dava dilekçesinde poliçedeki “ölüm” teminatından dolayı istenildiği ifade edilen) her bir davacı için ayrı ayrı 500 TL olduğundan taleplerin kabulüne karar verilmesi gerekirken, açıklanan talebin ZMS sigortasını aşan kısım olarak kabul edilip reddine karar verilmesi yerinde değildir. Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarına gelince; Somut olayda İMSS poliçesindeki manevi tazminat klozuna dayanılarak davalı … Sigorta Şirketinden her bir davacı için manevi tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece taleplerin reddine karar verilmiştir. Adı geçen davalı ile davacılar murisi arasında düzenlenen genişletilmiş kasko poliçesi içeriğinden, manevi tazminat taleplerinin de poliçe kapsamında olduğu ifade edilmiştir. Ancak; esasen ihtiyari mali sorumluluk sigortası teminatının kapsamında olmayan manevi tazminat taleplerinin, İMSS Genel Şartları’nın 3. maddesi gereği ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebileceği hükmüne istinaden, manevi tazminat talepleri de teminata dahil edilmiş olmakla birlikte, anılan maddenin 2. bendinde sınırlı biçimde sayılan teminat dışı hallerin teminat kapsamına alınmadığı; genel şartların 3. maddesiyle ek sözleşme ile teminat kapsamına alınabilecek hal olarak sadece manevi tazminat talepleri kabul edilip 3/2-c maddesinde sürücü ya da işletenin belli derecedeki yakınlarının zararlarının teminat dışı olduğunun kabul edildiği (somut olayda talepte bulunanlar işleten/sürücü …’un eşi ve evlatları) dikkate alındığında, davacıların manevi zararının teminat dışı olduğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10/3. maddesi gereğince manevi tazminat davasının tamamının reddi durumunda avukatlık ücretinin tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre (maktu) hükmolunacağının öngörülmesine karşın mahkemece 8.175,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve ayrıca aleyhine manevi tazminat davası açılmayan davalı … Sigorta AŞ lehine de olacak şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamış, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenlerle kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: A.1.a.Davacı …’un davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 114.849,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile davacı Davacı …’a verilmesine, b.Davacı …’un davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açtığı maddi tazminat davasının reddine, 2.Davacıların koltuk ferdi kaza poliçesine dayalı olarak davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açtıkları (dava dilekçesinde “ölüm tazminatı”; poliçede “ölüm” başlığı altında öngörülen) maddi tazminat davasının kabulü ile her 2.000 TL tazminatın bu davalıdan tahsili ile mirastaki payları oranında davacılara verilmesine, 3.Davacıların İMSS poliçesindeki manevi tazminat klozuna dayalı olarak davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açtıkları manevi tazminat davalarının reddine, 4.Harçlar Kanunu uyarınca, kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 7.845,36 TL karar ve ilam harcından, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin dava bakımından peşin alınan 392,17 TL’nin mahsubu ile kalan 7.453,19 TL bakiye harcın davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5.Harçlar Kanunu uyarınca, koltuk ferdi kaza poliçesine dayalı olarak davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açılan maddi tazminat davasında kabul edilen tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 136,62 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 10,25 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 126,39 TL bakiye karar harcının davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 6.Harçlar Kanunu uyarınca, reddedilen manevi tazminat davaları bakımından ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükteki tarifeye göre alınması gereken 44,40 TL’nin, peşin yatırılan 853,87 TL’den mahsubu ile fazladan alınan 809,47 TL karar harcının davacılara iadesine, 7.Destekten yoksun kalma davası dışındaki davalar bakımından ayrıca yapılmış yargılama gideri bulunmadığından davacının yaptığı 2.160,90.-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile davacı …’a verilmesine, 8.Davacı … destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesinin kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 11.937,95 TL nispi vekalet ücretinin, davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile bu davacıya verilmesine, 9.Davacı …’un davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açtığı ve reddine karar verilen (500 TL) maddi tazminat davasında ilk derece mahkemesince vekalet ücreti yönünden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmayıp bu davalının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek davalı … Sigorta AŞ lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 10.Davacılar, koltuk ferdi kaza poliçesine dayalı olarak davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açtıkları davada vekil ile temsil edildiklerinden Dairemiz karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.000 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak mirastaki payları oranında davacılara verilmesine, 11.Davalı …Sigorta AŞ aleyhine açılan ve reddine karar verilen manevi tazminat davasında davalı vekille temsil olunduğundan ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10/3 maddesi uyarınca 2.725 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 12.Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacılar vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 84,00 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … için hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı miktarı (114.849,40 TL) yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık; ihtiyari dava arkadaşı konumundaki diğer davacıların her birinin dava değerleri ile davalı … Sigorta AŞ aleyhine hükmedilen değer itibarıyla da bu davalı yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/02/2022