Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4182 E. 2019/656 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/4182
KARAR NO : 2019/656
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2019
NUMARASI : 2019/445 Esas – 2019/477 Karar
DAVANIN KONUSU: Sürekli ve Geçici İş Göremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 04/09/2019 gün 2019/İHK-42896 sayılı kararının incelenmesi başvuran vekili tarafından istenilmekle re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Başvuran vekili dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde 26/09/2015 tanzim tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 24/02/2016 tarihinde … plaka sayılı araç ile karıştığı trafik kazası sonucunda … plaka sayılı motosikletin sürücüsü olan müvekkili …yaralanarak malul kaldığını belirterek sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, talebini ıslahen 48.057,92 TL’ye artırmıştır.Aleyhine başvurulan/davalı vekili cevap dilekçesinde, başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatından oluşan 48.057,92 TL tazminatın davalı taraftan tahsiline dair verilen karara vaki itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 04/09/2019 gün 2019/İHK-42896 sayılı kararı ile başvuru sırasında başvuru dilekçesine eklenen maluliyet raporunun, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmediğinden bahisle usulüne uygun olarak sigorta şirketine başvuru şartının ikmal edilmemesi nedeniyle oy çokluğuyla başvurunun dava şartı noksanlığından reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından başvuru şartı gerçekleşmiş olmasına rağmen başvurunun usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Başvuran/davacı vekili, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından aldığı maluliyet raporunu ibraz ederek sigorta şirketine başvuruda bulunmuştur. Başvuru şartının yerine getirilebilmesi için maluliyet raporunun ibrazı yeterli olup bunun hükme esas alınabilecek yeterlilikte olması aranmamaktadır. Kaldı ki, aşağıda açıklanacağı üzere ibraz edilen rapor hükme esas alınabilecek niteliktedir. Bu durumda, dava konusu kaza öncesinde 6704 sayılı yasayla değiştirilen KTK’nın 97. Maddesinde öngörülen başvuru şartı gerçekleşmiştir. Ayrıca, gerek istinaf ve gerek temyiz uygulamasında sözü geçen madde hükmünde öngörülen dava şartı, yargılama sırasında ikmal edilebilecek bir dava şartı olarak kabul edilmektedir. Bu nedenlerle İtiraz Hakem Heyetinin başvuru şartı ikmal edilmediğine ilişkin kabulünde isabet bulunmamaktadır. Davalı sigorta şirketi vekili Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kabul kararına yönelik başvuru şartı yanında ibraz edilen raporun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, poliçe tanzim tarihine göre Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor tanzimi gerektiğini, tazminat hesabının THR-2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılması lazım geldiğini, son 3 aylık vergilendirilmiş maaşın dikkate alınması gerektiğini, meslek durumu araştırılmaksızın rapor hazırlanmasının doğru olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, faiz başlangıç tarihinin yanlış gösterildiğini, ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, başvuran lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek itirazda bulunmuştur. Somut olay ele alındığında kazaya sebebiyet veren araca ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 26/09/2015 olup bu tarih 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonradır.Bu durumda davalının sorumluluğunun kapsamı poliçe tarihinden önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla maluliyet raporunun özürlülük ölçütüne göre düzenlenmesi gerekmekte olup İtiraz Hakem Heyetinin raporun Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmesi lazım geldiğine ilişkin kabulünde isabet bulunmamaktadır. Rapor bu haliyle hükme esas alınabilecek nitelikte olup Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından toplanan delillere göre dosya hüküm verebilmek bakımından tekemmül etmiş durumdadır.Bu kapsamda olmak üzere, davalı tarafça itiraz olunmayan 19/04/2019 tarihli kusur raporuna göre davalı trafik sigortacısına sigortalı bulunan …. plaka sayılı aracın %75 kusurlu olduğu, yine, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar doğrultusunda tazminat hesabının TRH-2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz oranı kullanılmak suretiyle yapıldığı, hesaplamada asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı için son üç aylık gelirin araştırılmasına ve ayrıca raporlarda düz işçi olarak hesaplama yapılmış olması nedeniyle meslek araştırmasına gerek bulunmadığı, davanın hukuki dayanığının haksız fiil teşkil etmesi nedeniyle faiz başlangıç tarihinin ıslahen artırılan kısım bakımından da sigortanın temerrüde düştüğü tarih olup (TBK m.117/2), faize temerrüt tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği, temerrüt tarihinin, 27/12/2018 olduğu, Dairemizce rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususu SGK’dan sorulmuş olup 05/12/2019 tarihinde verilen cevapta, sigortalı olarak çalışmadığı ve kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği, bu durumda mahsup edilecek bir ödeme bulunmadığı, her ne kadar yeni genel şartların A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında ve bu teminatın da Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda oduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de; 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının sayılmadığı, bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunun alt norm düzeyinde genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden, sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının da teminat kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, düzeltilerek yeniden esas hakkında başvurunun kabulüne, 48.057,92 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A) 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davacı (başvuran) vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,2-Yukarıda tarih ve numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti KARARININ KALDIRILMASINA,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, davacının yatırdığı istinaf karar harcının İADESİNE,B)1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanuunun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında; BAŞVURUNUN KABULÜNE; 48.057,92 TL maddi tazminatının 27/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, 2- Davacı tarafından yapılan 1.470,87 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 5.636,27 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Taraflarca yatırılıp harcanmaması nedeniyle dosyada kalan gider avansı varsa ilgilisine iadesine, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri itibarıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliği ile karar verildi.09/12/2019