Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/416 E. 2020/267 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/416
KARAR NO: 2020/267
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2017
NUMARASI: 2014/86 Esas -2017/659 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMSS sigortacısı davalı Sağlık Bakanlığının maliki ve davalı …’ ın sürücüsü olduğu … plakalı ambulans ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde, Mudanya Devlet Hastanesine sevk edilmek için araçta yolcu olarak bulunan davacı … ve …’in yaralandığını, olayın meydana gelmesinde ambulans sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, kazadan dolayı davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile davacı … için 15.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 13/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; davacı … için 75.000,00 TL manevi ve davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 85.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Sağlık Bakanlığından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sağlık Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı ambulansın müvekkili Sağlık Bakanlığına ait olduğunu, kusur ve zararın davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, KTK’nın 71.maddesi gereğince cankurtaran araçlarının geçiş üstünlüğüne sahip olduğunu, olay tarihinde … plakalı araç sürücüsünün geçiş kuralları gereğince ambulansa yol vermesi gerekirken bu kuralı ihlal ederek kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap hakkını kullanmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; ıslah talebi dikkate alınarak, “maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile 43.033,10-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, maddi tazminata davalılar … ve Sağlık Bakanlığı yönünden kaza tarihi olan 13/07/2011 tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 09/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminata ilişkin taleplerin kısmen kabulü ile davacı … yönünden 15.000- TL davacı … yönünden 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve Sağlık Bakanlığından müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı Sağlık Bakanlığı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı Sağlık Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; KTK’nın 71.maddesi gereğince cankurtaran araçlarının geçiş üstünlüğüne sahip olduğunu, olay günü, … plakalı araç sürücüsünün geçiş kuralları gereğince ambulansa yol vermesi gerekirken bu kuralı ihlal ederek kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, Bakanlığa ait ambulans sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, tüm tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle tedavi gideri talep edilemeyeceğini, davanın iki yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, kazanın 13/07/2017 tarihinde gerçekleştiği dikkate alındığında iki yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan zamanaşımından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 432 sayılı Harçlar Kanunu gereğince müvekkilinin harçtan muaf olmasına rağmen, maddi tazminata ilişkin olarak “1.136,10 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiline”, manevi tazminata ilişkin olarak ise “Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğundan, manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalı …’dan tahsiline”, en son olarak da “başlangıçta ve ıslah anında yatırılan harçların toplam 1.803,50 TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müteselsilen tahsiline” karar verildiğini, böylelikle harçlar konusunda bir karışıklık oluşturulduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54.ve 56.maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMSS sigortacısı, davalı Sağlık Bakanlığının maliki ve davalı …’ ın sürücüsü olduğu … plakalı ambulans ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde, Mudanya Devlet Hastanesine sevk edilmek için … plakalı ambulansta yolcu konumunda bulunan davacılar … ve …’in yaralandıkları, kazanın meydana gelmesinde ambulans sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğu, davacıların yaralanmaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları, yukarıda da belirtildiği üzere Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Kesinleşen Mudanya Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2013 tarihli ve 2012/144 Esas – 2013/520 Karar sayılı dosyasında bulunan 27/12/2012 tarihli bilirkişi raporunda, davalı (sürücü) …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir. TBK’nın 61.maddesi gereğince ve davacılar da yolcu konumunda bulunduklarından davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. KTK’nın 109/2 maddesinde, eylemin bir suç teşkil etmesi halinde tazminat talebinin ceza dava zamanaşımına tâbi olacağı öngörülmüştür. Somut uyuşmazlıkta davaya konu haksız fiil, TCK’nın 89/2. maddesi kapsamına giren bir suç oluşturduğundan, TCK’nın 66/1-e maddesi gereğince 8 yıllık zamanaşımına tâbidir. Olay 13/07/2011 tarihinde gerçekleşmiş, ıslah dilekçesi ise 03/03/2017 tarihinde verilmiştir. Buna göre KTK’nın 109/2.maddesinde öngörülen ceza dava zamanaşımı süresi dolmadan ıslah dilekçesi verildiğinden, davalının vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı da yerinde değildir. Davalı vekili tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Oysa ki, Mahkemece hükmedilen maddi tazminatın içerisinde tedavi gideri bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, davacı lehine hükmedilen 43.033,10 TL’lik maddi tazminat tutarının tamamı güç kaybı tazminatına ilişkin olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Davalı Sağlık Bakanlığı 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince harçtan muaf olduğundan bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı ise yerindedir. Yukarıdaki tespitler ve açıklamalar çercevesinde; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacı …’in Maddi tazminat davasının kabulü ile 43.033,10-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/07/2013, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 13/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine, 2-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.939,60-TL harçtan peşin yatırılan 1.707,75-TL ve ıslah anında yatırılan 95,75-TL harcın mahsubu ile 1.136,10-TL harcın davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan ve takdir edilen, 2.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 4-Manevi tazminat davasının kabulü ile, davacı … için 15.000,00 TL ve davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 13/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar davalılar … ve Sağlık Bakanlığın’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 5-Manevi tazminata ilişkin fazla istemin reddine, 6-Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğundan, manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına, 7-Manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan ve takdir edilen 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve Sağlık Bakanlığın’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 8-Manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan ve takdir edilen 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı Sağlık Bakanlığına verilmesine, 9-Maddi tazminatın tam olarak kabul edildiği, masrafların esas olarak maddi tazminat için yapıldığı, manevi tazminattaki kısmen kabulün mahkemenin taktirine bağlı olduğu nazara alınarak manevi tazminatın kısmen kabulü sebebiyle masraf paylaştırılması yapılması uygun görülmediğinden davacı tarafça yapılan 1.853,70-TL masrafın davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 10-Başlangıçta ve ıslah anında yatırılan toplam 1.803,50-TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğundan, harç ile ilgili hüküm kurmaya yer olmadığına, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 34,40 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı Sağlık Bakanlığına verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2020