Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/412 E. 2019/709 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/412
KARAR NO : 2019/709
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2017
NUMARASI : 2016/626 Esas – 2017/675 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri …’ın ve …’ın annesi ve desteği olan …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde 01.08.2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini, kazaya sebebiyet veren aracın davalı … Şirketine … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile … için 21.964,17-TL; … için ise 5.239,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; davacı … için yüksek öğrenim görme olasılığına göre hesaplama yapıldığını, oysaki yüksek öğrenim çağında olan adı geçen davacının yüksek öğrenim gördüğü hususunda dosya kapsamında herhangi bir bilgi mevcut olmadığını, diğer davacı bakımından da yüksek öğrenim göreceği varsayımı ile hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, hesaplamanın net asgari ücret üzerinden yapıldığını, ev hanımı olan müteveffa bakımından asgari geçim indiriminin düşülmesi gerektiğini, müteveffa emniyet kemeri takmış olsaydı böyle bir ölümün meydana gelmeyeceğini, mahkeme kararında buna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir. Kazaya sebebiyet veren araca ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 25.02.2015 olup bu tarih, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından öncedir. TTK’nın 1425/3. maddesi uyarınca genel şartlarda sigortalı aleyhine yapılan değişikliklerin sigortalı bakımından geçerliliği bulunmadığına göre tazminat hesabının, yeni genel şartlar gereğince hesaplanması gerektiğine yönelik istinaf itirazı yerinde değildir.Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına göre müteveffanın emniyet kemeri takıp takmadığı hususunun araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Kaldı ki, kaza tespit tutanağında, emniyet kemerinın takılı olup olmadığı hususunun tespit edilemediği yazılı olup güvenlik tedbirlerinin alınmadığına ilişkin ispat ispat vasıtası sunulmadığı anlaşılmaktadır. Dosyada mübrez öğrenci belgesine göre davacı …’ın İstanbul Aydın Üniversitesinde lisans eğitimi gördüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda adı geçen bakımından öğrenimini tamamlayacağı yaş dikkate alınarak hesaplama yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı gibi babası devlet memuru, ablası da üniversite öğrencisi olan davacı bakımından yüksek öğrenim göreceği varsayımıyla hesaplama yapılmış olmasında, giderek, sair yönlerden de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin. istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.16/12/2019