Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4112 E. 2022/353 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4112
KARAR NO: 2022/353
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2019
NUMARASI: 2017/1298 (E) 2019/574 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali (Kasko Sigortası Kaynaklı Alacak)
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda t arih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirkete ait … plaka sayılı aracının davalı tarafça 15/12/2016 tarihli ve … nolu poliçe kapsamında kasko sigortası ile teminat altına alındığını, aracın poliçe süresi içinde tek taraflı trafik kazasında pert olduğunu, davalı şirket tarafından araç pert bedeli olarak aracın değerinin yaklaşık yarısının teklif edildiğini, uzlaşma görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müd. … Esas nolu icra takibi başlatıklarını belirterek icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili; dava konusu aracın yetkili distribütor tarafından ithal edilen bir araç olmayıp fiilen ithalatı yapan markanın distribütörü olmayan firma garantisiyle Türkiye’ye getirilen bir araç olduğunu ve bu nedenle piyasa değerinin düşük olduğunu, buna göre yapılan piyasa araştırması neticesi belirlenen 160.000,00 Euro karşılığı 622.400,00 TL araç değerinden 175.000,00 TL sovtaj bedeli düşülüp %20 oranında muafiyet uygulandıktan, araç üzerindeki rehin hakkı sahibi alacaklı banka borcu ödendikten ve bakiye prim borcu mahsup edildikten sonra herhangi bir sorumluluklarının kalmadığını, sovtaj bedeli bakımından da müvekkili şirketin ibra edildiğini, sovtaj bedelinin, aracın üzerindeki rehnin kaldırılıp pert işlemlerinin tamamlanamamasından kaynaklandığını, rehnin kaldırılmamasının gerekçesinin de esasen rehin alacaklısının alacağının halen mevcut olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, bilirkişi heyetinin benimsenen çoğunluk görüşü doğrultusunda 1.149.000,00 TL piyasa rayiç bedeli olan, ancak oluşan hasara göre pert edilmesi mümkün olmayan araçta meydana gelen 402.000,00 TL hasar bedelinden rehin alacaklısı bankaya ödenen miktar ile prim borcu düşüldükten sonra kalan 44.080,00 TL hasar bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; dava konusu uyuşmazlığın aracın rayiç piyasa değerinin ne kadar olduğu noktasında toplandığını, yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporunun davayı aydınlatmaktan uzak olduğunu, tamir masrafına ilişkin talepleri olmamasına rağmen talep ve dava dışına çıkılarak karar verildiğini; Davalı … şirketi vekili de; bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve hatalı değerlendirilmeler içeren 21/09/2019 tarihtli bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin doğru olamadığını, sözü geçen raporda aracın rayiç değeri belirlenirken grey market olmasının, rayiç bedele etkisinin değerlendirilmediğini, esasen rayiç değer tespiti yapılmadığını, kasko değerinin bildirildiğini, oysaki ayrık görüş içeren bilirkişinin 22/01/2019 tarihli raporunda aracın rayiç değeri belirlenirken “…” olmasının göz önünde bulundurulduğunu, bu raporun müvekkili şirket tarafından yapılan değer tespitine uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Taraflarca düzenlemiş olan ibraname, dilekçelerindeki iddia ve savunmalar ile aynı yöndeki istinaf itirazlarına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; tam hasara uğradığı kabul edilen sigortalı aracın hasarlı haliyle rayiç bedeli arasındaki farkın ve dolayısıyla, ödenmesi gereken sigorta bedelinin ne kadar olduğu noktasında toplanmaktadır. Davalı … şirketinin araç sovtajının gösterilecek kişilere devredilmesi yükümlülüğünün yerine getirilmediği yönünde bir itirazı bulunmamasına rağmen, Mahkemece bu husus gerekçe yapılmak suretiyle aracın onarım bedeline dair bir talep ve dava varmış gibi değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından belirlenen aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutardan, rehinli alacaklıya ödenen miktar düşüldükten, poliçede yazılı lüks araç muafiyeti uygulandıktan ve kalan bedelden de sovtaj bedeli ile bakiye prim borcu mahsup edildikten sonra sorumluluğunun kalmadığı ve borcun yerine getirildiğinin savunulmasına, davacı tarafından da aracın rayiç piyasa değerinin davalı … şirketinin kabul ettiği rakam olmayıp daha yüksek bir rakam olduğunun iddia edilmesine göre uyuşmazlık, aracın belirlenecek rayiç piyasa değerinden tarafların uzlaşmış olduğu sovtaj bedeli düşüldükten sonra kalan kısmın tespiti noktasında toplanmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki çoğunluk görüşünde araç distribütörü eliyle ithal edilmiş bir araç olsun veya olmasın, bu hususun rayiç piyasa değerine etkisinin bulunmadığı kabul edilmiş iken; azınlık görüşünde distribütörü eliyle ithal edilmeyen yani grey market olarak tanımlanan aracın rayiç piyasa değerinin distribütörü tarafından getirilen araçlara göre piyasasının düşük olduğu mütalaasında bulunularak birbirinden farklı araç rayiç piyasa değerleri tespit edilmiştir. O halde, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek sigortalı aracın rayiç piyasa değerinin riziko tarihinde ne kadar olduğu, güncel piyasada distribütör eliyle satılan emsal bir aracın, grey market bir araca göre değerinin farklı olup olmadığı, aracın … oluşunun piyasa değerine etkisi olup olmadığı, etkisi var ise bunun gerekçelerinin nelerden ibaret olduğu konusunda denetime elverişli rapor alınarak belirlenecek rayiç piyasa değeri üzerinden poliçede bulunan lüks araç muafiyeti uygulanıp uyuşmazlık konusu olmayan 175.000,00 TL sovtaj bedeli ve kalan prim borcu mahsup edildikten sonra rehinli alacaklıya yapılan ödeme de gözetilerek davacının talebe haklı olduğu bir tazminat tutarı bulunup bulunmadığı belirlenip soncuna göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nın 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 01/03/2022