Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4105 E. 2022/288 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4105
KARAR NO: 2022/288
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI: 2016/92 Esas – 2019/771 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
Birleşen Davada:
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’un %70 oranında kusurlu olduğu, Dava dışı Sürücü …ın kusursuz olduğu, Dava Dışı sürücü …in kusursuz olduğu, Aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün hatalı tutum ve davranışlarının olayın oluşu üzerinde %30 oranında etken olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda belirlenen tespitler ışığında; … plakalı aracın % 70 kusur durumuna göre davacı …’in % 11,1 maluliyeti sebebiyle geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek zararı 45.260,38- TL olarak hesaplanmıştır. Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş, kazaya karışan … plakalı, … A.Ş. adına tescilli aracı 09.06.2015-08.06.2016 başlangıç-bitiş ve … poliçe numarası ile Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı, Kaza tarihinde geçerli kişi başı sakatlama ve ölüm sigorta limiti 290.000,-TL olup, davacının hesaplanan maddi zararının, ZMSS poliçe limiti içerisinde davalı sigorta şirketinin sorumluluğundadır. Tüm bu nedenlerle Asıl davanın reddine, Dosyamız ile birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/290 Esas sayılı dosyasında davalı … Sigorta hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile 45.260,38-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile birleşen davanın davalısı … Sigorta AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu kazada müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğunu ve herhangi bir kusurunun olmadığını, dava dilekçesinde TBK’nın 61. ve 88. maddeleri gereğince müştereken ve müteselsilen talepte bulunduklarını, ancak Mahkemece, birleşen davanın davalısı … Sigorta AŞ. aleyhine kurulan hükümde, kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsüne atfedilen %30 oranındaki kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılmasının hatalı olduğunu, bu davalının tüm tazminattan sorumlu olduğunu belirtmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli olan ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak alınması gerektiğini, tedavi giderlerinden sayılan geçici iş göremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, müvekkili Sigorta Şirketi’nin sorumlu olmadığını, müvekkili Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsüne %70 oranında kusur atfedilmesinin fahiş oranda yüksek olduğunu ve Adli Tıp Kurumundan kusur yönünden rapor alınması gerektiğini; davacının, dava konusu kaza nedeniyle SGK’dan gelir ve tazminat alıp almadığının belirlenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 31/12/2015 tarihinde, asıl davanın davalıları … AŞ.’nin maliki ve … Sigorta Şirketi’nin kasko sigortacısı ve birleşen davanın davalısı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ve … plakalı araç ile plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı kaza neticesinde davacının yaralandığı; kazanın meydana gelmesinde, … plakalı araç sürücüsü …’un %70, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu oldukları, diğer araç sürücülerinin kusurlarının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde; zararın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; %100 kusur üzerinden yapılan hesaplama sonucunda, davacının toplam maddi zararının 64.657,68 TL olduğu belirlenmiş ve davacı vekili bu miktar üzerinden davasını ıslah ederek, bu miktarın davalı … Sigorta AŞ.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda, TBK’nın 61. maddesi gereğince toplam zarar miktarı olan 64.657,68 TL’nin davalı … Sigorta AŞ.’den tahsiline karar verilmesi gerekirken, plakası tespit edilemeyen araca atfedilen %30 oranındaki kusura tekabül eden miktar indirilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar kabule şayan görülmüştür. Birleşen davanın davalısı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlarına gelince; yargılama aşamasında dava dilekçesi, maluliyet, kusur ve zarar bilirkişi raporları ile ıslah dilekçesi bu davalıya usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, bu davalı yazılı ya da sözlü olarak herhangi bir beyanda bulunmamıştır. HMK’nın 357. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar, istinaf aşamasında dinlenemez. Bu nedenle, davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar kabule şayan görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Birleşen davanın davalısı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, B- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Asıl davanın reddine, 2-Dosyamız ile birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/290 Esas sayılı dosyasında, davalı … Sigorta AŞ. hakkında açılan davanın kabulü ile 64.657,68 TL maddi tazminatın birleşen dava tarihi olan 17/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, 3-Esas davada; 44,40 TL karar harcının peşin alınan 29,20 TL’den düşümü ile kalan 15,20 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 4-Esas davada; davalılar kendilerini vekili ile temsil ettirdiklerinden AAÜT gereğince takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 5-Esas davada; davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Birleşen davada; karar ve ilam harcı olan 3.091,73 TL’den, peşin ve ıslahla alınan 246,62 TL’nin düşümü ile kalan 2.845,11 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 7-Birleşen davada; davacı tarafından yatırılan 280,12 TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Birleşen davada, davacı kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden, hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.205,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 68,50 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalı … Sigorta AŞ.’den tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.091,73 TL harçtan, peşin alınan 773,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.318,73 TL harcın davalı … Sigorta AŞ.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/02/2022