Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4101 E. 2022/164 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4101
KARAR NO: 2022/164
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2017/72 (E) 2019/715 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, 04/12/2016 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davalı tarafa trafik sigortasıyla sigortalı olan … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği …’in vefat ettiğini belirterek müvekkilleri için şimdilik 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davacıların desteği olan şahsın, aynı zamanda sigortalı araç sahibi olması nedeniyle, talep edilen zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, rizikonun teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak davacı eş … için 5.000,00 TL, diğer davacılar için ise 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kararda belirtilen faiz başlangıç tarihinden itibaren davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, sigortalı araç sahibinin (işletenin) ölümünden kaynaklı destekten yoksun kalma zararının teminat dışı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 1-Kararın istinafı kabil olup olmadığına ilişkin değerlendirme; İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda, davacıların hesaplanan zararı … için 173.456,91 TL, … için 53.773,08 TL, … için 42.702,35 TL, … için 35.997,79 TL hesaplanmış olup davada saklı tutulan miktarların istinaf kesinlik sınırının üzerinde olması nedeniyle, kararın istinafı kabil olduğu görülmekle esasa ilişkin değerlendirmeye geçilmiştir. 2-Esasa ilişkin değerlendirme; İstinafa konu uyuşmazlık davalı tarafa ZMS sigortasıyla sigortalı bulunan … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan ve aynı zamanda aracın maliki/işleten ve sigorta ettireni olan davacıların desteği …’in, 04/12/2016 tarihli tek taraflı trafik kazasında vefat etmesinden kaynaklı destekten yoksun kalma zararının teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2918 sayılı Yasanın 92. maddesinde, 14/04/2016 tarihinde yapılan değişiklik ile ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri teminat dışında bırakılmıştır. Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir (TTK 1425 md.). Buna ilişkin genel şartların A.3. maddesinde, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, sigortacının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olduğu açıklanmış, yine A.6. maddesinin (c) bendinde, ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri ve (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri teminat dışında olduğu açıklanmıştır. Kaza ve poliçe başlangıç tarihi, gerek 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları ve gerekse KTK’da yapılan sözü geçen yasal düzenlemeden sonraki bir tarihtir. Karayolu Trafik Kanunu’nun 85, 91, 92. maddeleri ile Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.1. maddesi, A.3. Maddesi ve A.6. maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde, ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Somut olayda, 04/08/2016 başlangıç tarihli sigorta poliçesinde, kazaya karışan aracın sigorta ettireni ve sigortalısının, davacıların desteği olan … olduğuna göre, dava dışı araç sürücüsünün eylemlerinden sorumlu olduğu sigortalı/işleten murisin (destek), üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir. (Yargıtay 17. HD 2019/6620 Esas – 2020/8526 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Bu durumda, davacıların talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının teminat kapsamı dışında olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilecek yerde gerekçeli kararda atıf yapılan bölge adliye mahkemesi kararı da hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Kabule göre de kısa kararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesine uygun bir şekilde oluşturulmaması doğru olmamıştır. HMK’nın 353/1-b/2. maddesinde yargılamada eksiklik olmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olması durumunda düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği düzenlenmiştir. O halde davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla davanın reddine, ilk derece mahkemesi kararında maktu olacak şekilde tek bir vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve bu hususun taraflarca istinaf konusu edilmemiş olması münasebetiyle usuli kazanılmış hak çercevesinde aynı şekilde uygulama yapılarak aşağıdaki biçimde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, -Davacı eş …, davacı anne …, davacı baba … ve davacı çocuk … tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının ayrı ayrı reddine, 3-Alınması gereken maktu harçtan peşin alınan 31,40 TL ve 150,00 TL harcın mahsubundan sonra fazladan alındığı anlaşılan 100,70 TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden daire karar tarihinde geçerli AAÜT’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davalı tarafa verilmesine, 7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 8-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 9-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 73,10 TL tehiri icra harcının, davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 11-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/02/2022