Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/41 E. 2019/220 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/41
KARAR NO : 2019/220
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
SAKLAMA KARARINI
VEREN MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ : 31/07/2017
NUMARASI : 2017/3430 D.İŞ.
BAŞVURU KONUSU:TAZMİNAT
İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 03/07/2017 gün 2017/İHK-2363 sayılı kararının incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Başvuran vekili dilekçesinde özetle; aleyhine başvurulan sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen … plaka sayılı aracın 03/04/2016 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde müvekkilinin desteği olan sözü geçen araç sürücüsü Murat Küpeli’nin vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.Aleyhine başvurulan sigorta vekili davacının desteğinin kusuruna isabet eden destek tazminatının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereğince teminat dışı kaldığını belirterek başvurunun reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Sigorta tahkim komisyonu tarafından yapılan tahkim yargılaması neticesinde kazanın meydana geldiği 03/04/2016 tarihinde 2918 sayılı yasanın 92. Maddesinde yapılan hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı bırakılmasına ilişkin değişikliğin henüz yürürlüğe girmediği belirtilerek değişiklik öncesindeki yasal düzenlemeler doğrultusunda başvuranın destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle 160.648,00 TL üzerinden başvurunun kabulüne dair verilen karara vaki itiraz üzerine itiraz hakem heyetince aynı gerekçelerle itirazın reddine karar verilmiştir.Karara karşı aleyhine başvurulan vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde tahkim yargılaması sırasında ileri sürüldüğü itiraz nedenlerini tekrar ederek rizikonun yeni genel şartlar gereğince teminat dışı bırakıldığını ifade ederek istinafen kararın kaldırılarak başvurunun reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Dava trafik kazasından kaynaklanan araç sürücüsü … vefatı nedeniyle kusuruna isabet eden destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline ilişkindir.Yüksek Yargıtay 17 H.D.nin 2017/3610E. 2018/4373 K. sayılı kararında 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına ilişkin hükümlerin, 6704 sayılı yasa ile KTK’da yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 26.04.2016 tarihinden itibaren değil, genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına hükmetmiş; Heyetimizce de de bu görüş oy çokluğuyla benimsenmiştir. Gerçekten de KTK’nın 90 maddesinde, tazminatın biçim ve kapsamının Borçlar Kanunun haksız fiillere ilişkin hükümleri doğrultusnda belirleneceği öngörülmüş iken; bu maddede, 6704 sayılı yasa ile değişikliğe gidilerek tazminatların bu kanun ve bu kanuna göre hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu düzenlenmiştir. Bu madde hükmü esasen aynı zamanda zımni bir yürürlük hükmüdür. Zira, atıf yapılan genel şartlar, işbu yasal düzenlemeden önce yürürlüğe girdiğine göre, madde hükmünün yürürlüğü, genel şartların yürürlük tarihine uzanacak şekilde, bir başka deyişle, madde hükmü, geriye etkili hüküm doğuracak biçimde düzenlenmiş olmaktadır.İşbu değerlendirmeler doğrultusunda somut olay ele alındığında kazaya sebebiyet veren araca ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 23.11.2015 olup; bu tarih 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonradır.Bu durumda davalının sorumluluğunun kapsamı davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerekirken 2918 sayılı Yasanın 92. maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih esas alınarak önceki yasal mevzuat ve Yargıtay içtihatları uyarınca karar verilmiş olması doğru değildir.Buna yönelik istinaf itirazı yerindedir.Yukarıda açıklandığı üzere somut olaya uygulanacak genel şartların A.6. maddesinin d bendinde “…destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin” teminat dışı kaldığı açıklanmıştır. Somut olayda, davacı taraf, destek şahsı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …, kusuruna isabet eden destek tazminat talebinde bulunduğuna göre bu talebi müteveffanın sürücüsü olduğu aracın trafik sigortası kapsamında bulunmamaktadır.O halde başvurunun reddine karar verilecek yerde aksine gerekçelerle yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi isabetli değil ise de, bu hal yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ötürü, HMK. nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkındaki kararla ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A) 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca sigorta vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN KABULÜNE,2- İtiraz Hakem Heyetinin 03/07/2017 tarih 2017/İHK- 2363 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,3- İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine B)1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla ; sabit olmayan başvurunun REDDİNE, 2-1 sayılı tarifenin yargı harçları başlıklı A/III/1-2. maddesi uyarınca karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına, 3- Başvurulan tarafından sarf edilen başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- Aleyhine başvurulan taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’nin 7 ve 5684 sayılı Yasanın 30/17. maddeleri uyarınca 3.117,60 TL vekalet ücreti başvuran taraftan alınarak aleyhine başvuran tarafa ödenmesine, Dair, gerekçeli kararın taraflara/ vekillerine tebliğinden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay yolu açık olmak üzere olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oyçokluğuyla ile karar verildi. 11/10/2019

KARŞI OY Dava ve uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 03/04/2016’dir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı tarafın istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde değildir.Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.