Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4097 E. 2022/30 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4097
KARAR NO: 2022/30
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2017/161 (E) 2019/836 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 12/01/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının desteği …’nin 29/08/2007 tarihinde, davalı nezdinde sigortalı … plakalı araç ile yaptığı kaza sonucunda vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25,00 TL destekten yoksun kalma taminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 15/04/2019 tarihli dilekçesi ile talep miktarını 22.010, 68 TL’ye arttırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 18.018,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sürücü vefatından kaynaklanan destek taleplerinin işleten, dolayısıyla işletenin sorumluluğunu üstlenen trafik sigortacısından karşılanamayacağını, poliçe kaza ile aynı gün fakat kazadan sonra düzenlendiğinden müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğunun doğmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. TBK 53/3 maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Davacının desteği …’nin, davalıya 29/08/2007-29/08/2008 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü iken 29/08/2007 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada kendi kusuru sonucunda öldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dava konusu kazanın, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden önce gerçekleştiği, Yargıtay HGK 2020/17-111 Esas 2020/422 Karar sayılı ilamında aracı kullanan işletenin tam kusuruyla meydana gelen kazada, işletenin ölümü nedeniyle talep edilen destek zararının, ölenin değil, üçüncü kişi durumundaki destek tazminatı isteklilerinin zararı olduğu, işletenin ve şoförün, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğinden, destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebileceği kabul edilmekle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili poliçenin kaza ile aynı gün ancak kazadan sonra düzenlendiğini iddia etmiş ise de, istinaf başvuru dilekçesinde… Sigorta AŞ’nin 08.03.2017 tarihli hasar araştırma raporuna göre poliçe tanzim saatinin 11:45 olduğunu belirtmiştir. Trafik kazası tespit tutağına göre kazanın 29/08/2007 tarihinde saat 18:00’de meydana geldiği bu hali ile poliçenin kazadan önce düzenlendiği anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 1.230,81 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 307,71 TL’nin mahsubu ile bakiye 923,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.12/01/2022