Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4095 E. 2021/159 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4095
KARAR NO: 2021/159
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI : 2017/791 (E) – 2019/802 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 05/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından, davalı sigorta şirketine karşı destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle açılan davada mahkemece; davanın kabulü ile 80.938,21 TL’nin temerrüt tarihi olan 31/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince: 2918 s. Kanun’un 86/2 ve trafik sigortası genel şartlar 6.A.d bendi gereğince davacılar murisi araç işleteninin kazada asli kusurlu olması sebebiyle davacıların tazminat hakları bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dosya istinaf aşamasında iken davacı vekilince 24.12.2020 tarihli dilekçeyle: Davalı tarafla haricen anlaşılmış olup sulh olunduğu, dava nedeniyle herhangi bir harç, tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de taleplerinin bulunmadığı bildirilmiştir. Bilindiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 313/1 maddesinde düzenlendiği üzere sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. HMK’nın 314. maddesinde sulhün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. HMK’nın 315/1 maddesi ise “Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü amirdir. Yine, HMK’nın “Sulhun zamanı” başlıklı 314. Maddesinin 1. fıkrasında sulhün, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 7251 sayılı Kanun’un 30 md. ile eklenen 2. fıkrasında da; sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosyanın kanun yolu incelemesine gönderilmeyeceği ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verileceği öngörülmüştür. Anılan yasal düzenlemeler bağlamında somut olay ele alındığında; her ne kadar davacı vekili sulh beyanında bulunup tarafların bu konuda uzlaştıklarını belirtmiş ise de; dilekçesi ekinde sulh sözleşmesi sunulmadığı gibi, istinaf başvurusunda bulunan davalı tarafın dosyaya yansıyan herhangi bir beyanı veya açıklamasının bulunmadığı; yine davacı vekilinin sulhe göre karar verilmesini mi, yoksa, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini mi talep ettiği bildirilmemiştir. Bu durumda Dairemizce HMK’nın 314/2 maddesi uyarınca sulh çerçevesinde sözleşmenin onaylanması veya sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair ek karar verilmesi olanağı yoktur. Hal böyle olunca, belirtilen hususlarda taraf vekillerinin açıkça taleplerinin, ileri sürülen sulh sözleşmesinin kapsamının, sözleşme çerçevesinde ne şekilde karar verilmesinin istenildiğinin (ileri sürülen sulh sözleşmesinin onaylanması veya sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı) belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi bakımından kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda izah edilen ve istinaf itirazlarının incelemesine engel durum nedeniyle davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davada, yukarıda izah edildiği üzere işlem yapılarak karar verilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,3-Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,4-Davalı tarafından icranın geri bırakılması talebi kapsamında ibraz edilen teminat mektubunun ve nakdi teminatın İİK’nın 36/5 maddesi uyarınca yatırana İADESİNE,5-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,6-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.05/02/2021