Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4056 E. 2022/277 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4056
KARAR NO: 2022/277
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2017/743 Esas – 2019/563 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %25, müteveffa yayanın %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, “1-Davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile, 18.687,30 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davacı vekilinin davalılar … ve … Tic. AŞ. aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince, müvekkilinin sanık olarak yargılandığı ve beraat ettiği Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/113 Esas – 2018/537 Karar sayılı kararının kesinleşmesi beklenilmeden, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinleşen ceza dosyasında aldırılan 25/03/2018 tarihli ATK raporunda, müvekkilinin kusursuz, müteveffa yaya …’un asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işbu dosyada aldırılan tek kişilik bilirkişi raporuna dayanılarak %25 oranında kusura tekabül eden tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde … Sigorta AŞ’nin davalı olarak gösterilmesine rağmen bu davalı yönünden hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince her ne kadar, işbu dosyada aldırılan ve kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %25, müteveffa yaya …’un %75 oranında kusurlu olduklarını belirten 04/12/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu dikkate alınarak davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 09/07/2019 tarih ve 2019/1167 Esas – 2019/2422 Karar sayılı ilamıyla kesinleşen Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2018 tarih ve 2017/113 Esas – 2018/537 Karar sayılı kararına dayanak oluşturan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 25/03/2018 tarihli raporunda; müteveffa yaya …’un, yolun karşı tarafına geçmek için yola girmeden önce, yolu yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, sanık sürücü idaresindeki genel araca ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olması, kısa mesafeden kontrolsüzce yola girerek sebebiyet verdiği kazada, dikkat ve özen yürüklülüklerine aykırı davranışı nedeniyle asli ve tam kusurlu, sanık sürücü ise kusursuz bulunmuştur. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında ve Dairemizin süregelen uygulama ve kararlarında da belirtildiği üzere; 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi gereğince hukuk hâkimi ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıalar hukuk hâkimi yönünden de bağlayıcıdır. Bir başka deyişle; TBK’nın 74. maddesi gereğince ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinde kesinleşen maddi vakıalar, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır. Somut uyuşmazlıkta, yukarıda da belirtildiği üzere, trafik kazasının gerçekleşmesinde davalı sürücünün kabul edilen ve kesinleşen eylemin oluş şeklinin (maddi vakıa) kesinleşmesine, buna göre olayın meydana gelmesinde davalı sürücü …’a kusur izafe edilmesinin mümkün olmamasına, ceza mahkemesi kararına dayanak olan ATK raporundaki tespit ve değerlendirmelerin irdelenmeyip gece vakti, park halindeki araçların arasından aniden ve davalı sürücünün geçişini tamamlamadan aracın sol arka kısmının çarpması sonucu yaralanmanın ve sonrasında ölümün gerçekleşmiş olmasına ve yine aracın yol koşullarına uygun olmayan hızda seyrettiği yönünde delil bulunmadığı halde afaki kabuller üzerinden tali kusurlu olduğunun kabul edilmesinin dosya içeriğine uygun olmamasına göre; davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile adı geçen davalı bakımından düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine; diğer davalılar bakımından istinaf edilmeyip kesinleşen ilk derece mahkemesi hükmünün aynen tekrar edilmesi suretiyle aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacının davalılar … Tic. AŞ ve … Sigorta AŞ’ye karşı açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile, 18.687,30 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Tic. AŞ ile … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davalı …’a karşı açılan maddi tazminat davasının reddine, 3-Davacının davalı … Tic AŞ aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Tic AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı …’a karşı açılan manvi tazminat davasının reddine, 5-Alınması gereken 1.618,07.-TL karar harcından 196,40.-TL peşin harç, 38,04.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 234,44.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.383,63.-TL harcın davalılar … Tic. AŞ ile … Sigorta AŞ’den müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına, 6-Davacı lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 2.725,00.-TL vekalet ücreti ile davacının yaptığı 1.697,04.-TL yargılama giderinin davalılar … Tic. AŞ ile … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 7-Manevi tazminat yönünden takdir edilen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalı … Tic. AŞ’den alınıp davacıya verilmesine, 8-Davalılardan … Tic AŞ lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … Tic. AŞ’ye verilmesine, 9-Maddi ve manevi tazminat davalarında ret sebebi diğer davalılardan farklı olduğundan; a)Maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettiren davalı … için Dairemizin karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/4 maddesi uyarınca belirlenen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, b)Manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettiren davalı … için Dairemizin karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10/4 maddesi uyarınca belirlenen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 10-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 50,40 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava değeri olan manevi tazminat miktarı (50.000,00 TL) ve maddi tazminat miktarı (18.687,30 TL) dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/02/2022