Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4028 E. 2022/868 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4028
KARAR NO: 2022/868
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI: 2016/770 (E) 2019/421 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20/11/2011 tarihinde, davalının ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın davacıların kızı …’e çarparak onun ölümüne neden olduğunu belirterek, davacı anne … için 5.326,00 TL, davacı baba … için 6.476,50 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davacı vekili 06/11/2018 tarihli dilekçesi ile talebini 17.562,96 TL’ye arttırmıştır. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 1.597,74 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … yönünden davanın kabulü ile 11.086,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, ATK’dan alınan raporda her ne kadar sürücü … %30 oranında tali kusurlu tespit edilmiş ise de sürücünün hareket alanını kontrol etmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması sonucunda kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinden asli ve tam kusurlu olması gerektiğini, alınan hesap raporunda tazminatın çok düşük belirlendiğini, alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigorta şirketi yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından 20/11/2011 tarihinde, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı aracın davacıların kızı 2009 doğumlu …’e çarpması sonucu gerçekleşen kazada davacıların kızının vefat ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 01/03/2018 tarihli rapora göre, olayda sürücü …’nin % 30, yaşı küçük maktul çocuğun bakım ve gözetiminden sorumlu ebeveynleri davacı … ve …’in %70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/684 Esas 2013/123 Karar sayılı dosyasında Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda olayda sürücü …’nin tali kusurlu, yaşı gereği trafikteki tehlikeleri ve kuralları kavrayamayacak durumda olan ve can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde araç önüne çıkan yaya …’in bakımından ve gözetiminden sorumlu olan ebeveyninin, kızlarının ölümüyle sonuçlanan olaydaki ihmalleri nedeniyle asli kusurlu olduklarının tespit edildiği, mahkemece sanık … hakkında taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun oluşa uygun ve ceza dosyasında ve bu dosyada aldırılan kusur raporlarının birbirini teyit eder nitelikte olmasına göre davacı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu davacılar vekiline 21/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği halde davacılar vekilinin rapora itiraz etmediği, 06/11/2018 tarihli talep arttırım dilekçesinde de hesap raporuna bir diyeceğinin olmadığını açıkça beyan ettiği görülmekle, HMK’nın 281. maddesi uyarınca tazminatın hesaplama yöntemi bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Davacılar vekilinin davalı lehine hükmolunan vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Mahkemece davacı … yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı … yönünden kabulüne karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince reddedilen maddi tazminata yönelik olarak maddi hata ile davacı lehine takdir edilen vekalet ücretine ilişkin hüküm 05/08/2019 tarihli tashih şerhiyle “Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde tashih edilmiş ise de infazda tereddüt oluşmaması amacıyla “davacıdan” ibaresinin “davacı …’ten” şeklinde düzeltilmesi gerekmiştir.Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmüştür. Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile, 1.597,74 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davacı … yönünden, davanın kabulü ile, 11.086,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 866,46 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 40,36 TL ve ıslah harcı (tamamlama) olarak yatırılan 21,00 TL olmak üzere toplam 61,36 TL’nin mahsubu ile bakiye 805,10 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafça yatırılan toplam 61,36 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5-Davacı tarafından sarfedilen 31,80 TL ilk masraf, 479,15 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 314,50 TL Adli Tıp gideri olmak üzere toplam 1.425,45 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre (%72 kabul) 1.029,48 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 395,97 TL’nin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli AAÜT uyarınca belirlenen davacı … yönünden 2.725,00 TL, davacı … yönünden 1.597,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesinin karar tarihinde geçerli AAÜT uyarınca belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalıya verilmesine, 9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davacılar tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 62,85‬ TL posta gideri olmak üzere toplam 184,15‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/05/2022