Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4026 E. 2019/449 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4026
KARAR NO: 2019/449
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2019
NUMARASI: 2019/4570 Esas- 2019/127 Karar
(İtiraz Hakem Heyeti Kararının 27/05/2019- 2019/İHK-6241)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Ferdi Kaza Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle, davalı nezdinde ferdi kaza poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 11/01/2012 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu aracın sürücüsü konumunda bulunan müvekkilinin sağlık kurulu raporuna göre en az %28,2 oranında sakat kaldığını, davalı tarafından düzenlenen ferdi kaza poliçesi kişi başına sakatlık halinde 200.000 TL ferdi kaza teminatı sağladığını, ferdi kaza sigortasının bir mesuliyet sigortası değil can sigortası olup kusura bakılmaksızın ödeme yapılan bir poliçe türü olduğunu, tazminatın ödenmesi için davalı tarafa başvurulduğunu ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.400 TL ferdi kaza tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, tüm belgelerle davalı tarafa başvuru yapılmadığı gerekçesiyle, başvuranın talebinin usulden reddine karar vermiş, davacı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, başvuranın itirazının reddine karar vermiştir. Davacı vekili; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen adli tıp raporuna göre müvekkilinin % 28, 2 oranında malul kaldığının tespit edildiğini, hakem heyeti tarafından dosyanın Adli Tıp Uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek müvekkilin maluliyetinin ferdi kaza genel şartlarına oranlanmak suretiyle sakatlık oranının tespit edilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava ve uyuşmazlık, ferdi kaza sigortasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açılabileceği belirtilmiştir. Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahiplerinin ferdi kaza sigortacısına karşı doğrudan dava açmayıp yazılı başvuruda bulunması dava şartı olarak öngörülmüştür. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2. maddesi gereğince mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise, bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Somut uyuşmazlıkta başvuru tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça, sözkonusu trafik kazası nedeniyle dava tarihinden önce 13/06/2018 tarihte davalı … Şirketine başvuru yapıldığı, davalı … Şirketi tarafından başvuruya cevap verilmediği davacıdan, eksik belgelerin talep edildiği, davacı tarafça bu talebin, hakkın sürüncemede bırakılması olarak kabul edilerek işbu başvurunun yapıldığı, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacı tarafça, Sigorta Şirketine eksik belgelerle başvuru yapılması nedeniyle başvurunun geçersiz olduğu kabul edilerek, başvurunun KTK’nın 97.maddesi gereğince özel dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği ve davanın itiraz üzerine de İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak İtiraz Hakem Heyetinin vardığı sonuç, dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuru yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Davalı … Şirketi, belgelerin yetersiz olduğu gerekçesiyle başvuruya olumlu yanıt vermemiş ve talebi karşılamamıştır. Bu durumda, 2918 sayılı Kanun’un 97. maddesinde dava açılması için öngörülen dava şartının gerçekleştiği kabul edilip yargılamaya devam edilmeli ve taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. Maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2019