Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/399 E. 2020/102 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/399
KARAR NO: 2020/102
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2017
NUMARASI: 2017/5390 D.iş- 2017/5390 D.iş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti03/10/2017 tarih- 2017/İHK-3852)
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının ZMS Sigortacısı olduğu … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının malul kaldığını, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 100,00 TL’nin davalı … şirketinden tahsilini talep etmiş, bilirkişi raporundan sonra talebini 248.748 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının eksik evrakla başvurduğunu, gerekli belgeler ibraz edilmeden, kusur durumu belirlenmeden hüküm kurulamayacağını, incelikle dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporu alınması, özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre ve TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacının kaza sırasında kask takmadığı için müterafik kusurlu olduğunu, avans faizi talebinin yerinde olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu beyan etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti; Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporu ile savcılık soruşturmasında alınan kusur raporunu esas alarak talebin kabulü ile hesasaplanan 248.748 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihi olan 25/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar vermiş, davalı … bu karara karşı İtiraz Hakem Heyetine başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyeti: Davacının başvuru esnasında sunduğu evrakın başvuru açısından yeterli olduğunu, Yeni Sigorta Genel şartları 26/04/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi sebebiyle bu tarihte önceki poliçelere uygulanmayacağını, bu sebeple meslekte kazanma gücü kaybına göre alınan raporun usule uygun olduğunu, PMF 1931 yaşam tablosunun kullanılmasının usulüne uygun olduğunu, kaza sırasında davacı kask takmamış ise de, davacıda omurga kırığı bulunması sebebiyle kask takıp takmamasının yaralanmada önemli olmadığını belirterek davalı vekilinin itirazların reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili bu kez istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde: Davacının eksik evrakla başvuruda bulunduğunu, KTK m.115 uyarınca sigorta şirketine başvurunun dava şartı olduğunu, bu koşul yerine getirilmeden yapılan başvurunun usulden reddi gerektiği halde kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6704 sayılı yasa gereğince rapor alınması gerekirken rapor alınmaksızın hüküm kurulduğunu, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olması sebebiyle trafik tespit tutanağında kusur tespiti yapılmadığını, kusur tespiti yapılmadığı için davacıya ödeme yapmadıklarını, kaza tarihi itibarıyla maluliyet raporunun özürlülük ölçütüne göre alınması gerekirken maluliyet oranı tespit yönetmeliğine göre alındığını, buna göre yapılan tazminat hesabının yerinde olmadığını, tazminat hesaplamasına esas alınan yaşam tablosunun kaza ve poliçe tarihi itibariyle TRH 2010 olması gerekirken PMF 1931 yaşam tablosu kullanılarak rapor alınmasının usule aykırı olduğunu, dosyadaki ifade tutanaklarında açıkça davacının kask takmadığının beyan edildiğini, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı lehine vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki miktarın 1/5’i olarak hükmedilmesi gerekirken tam vekalet ücretine karar verilmesinin yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre, zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığının anlaşılması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. Somut olayda, davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, ancak davalı tarafça birtakım belgelerin yetersiz olduğu belirtilerek talebin yerine getirilmediği, bunun üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının başvuru ön koşulunu yerine getirmediği şeklindeki istinaf itirazı yerinde değildir. Diğer yandan, davacının motosiklette yolcu konumunda olması, kazaya karışan her iki aracın sürücüleri, işletenleri ve sigortacılarının müteselsil sorumlu oldukları nazara alınarak, davalı tarafın kusur tespiti yapılması gerektiğine ilişkin itirazının da isabetsiz olduğu değerlendirilmiştir. Davacı hakkında düzenlenen ve dosya içeriğinde yer alan tedavi evrakına göre davacının maluliyeti, baş bölgesinde değil omurgasında meydana gelen yaralanma sonucu oluşmuştur. Bu durumda, -İtiraz Hakem Heyeti kararında da değinildiği üzere- davacının kaza sırasında kask takmamasının maluliyetin oluşmasına veya artmasına neden olduğundan söz edilemeyeceğinden, davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğine ilişkin istinaf itirazının da reddi gerekmiştir. Bunun dışında, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesi “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir” hükmünü içermektedir. Bu itibarla, talebinin tamamının kabulüne karar verilen davacı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görüldüğünden davalı tarafın vekalet ücretine dair itirazı da yerinde değildir. Ancak; Hakem Heyetince hükme esas alınan maluliyet raporunda ‘Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ hükümlerine göre hesaplama yapılmıştır. Oysa olay tarihi olan 08/10/2016 itibariyle maluliyet oranının tespitinde, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerinin esas alınması gerekir. Özetle, Hakem Heyetince anılan yönetmelik çerçevesinde hazırlanmış maluliyet raporu alındıktan sonra hesap bilirkişinden ek rapor alınmalıdır. Öte yandan, dava konusu kaza 08/10/2016 tarihinde meydana gelmiştir. Aracın ZMS sigorta poliçesi 14/03/2016 tarihinde düzenlenmiş, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik) Yeni Genel Şartlar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni genel şartlar ise, yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanacaktır. Bu bağlamda, ekleriyle bir bütün olan yeni genel şartlar doğrultusunda yaşam tablosu olarak TRH 2010, iskonto faiz oranı (teknik faiz) ise 1.8 olarak kabul edilip yapılan hesaplamaya göre tazminat miktarı belirlenecektir. Bu itibarla, Hakem Heyetince maluliyet raporunun yukarıda belirtilen yönetmelik hükümlerine uygun olarak alınmasından sonra yeni genel şartlar doğrultusunda (TRH 2010 yaşam tablosu ve iskonto faiz oranı (teknik faiz) ise 1.8 olarak) düzenlenecek aktüer raporuna göre karar verilmek üzere davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-Davalı …Ş tarafından icranın geri bırakılması istimi kapsamında sunulan teminat mektubunun bu davalıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.21/01/2020