Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/393 E. 2019/711 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/393
KARAR NO : 2019/711
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2017
NUMARASI : 2017/5633 Esas – 2017/5607 Karar
DAVANIN KONUSU: Sürekli İş Göremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 13/10/2017 gün 2017/İHK-4027 sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Başvuran … vekili dilekçesinde özetle; davalı … tarafından trafik sigortası ile teminat altına alınan … plaka sayılı araç ile müvekkilinin kullandığı tescilsiz motosikletin çarpışmaları neticesinde 01/06/2016 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle müvekkilinin malul kaldığını belirterek yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuş, talebini 44.122,50 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından yapılan tahkikat neticesinde; başvurunun kabulü ile 44.122,50 TL bakiye maluliyet tazminatının davalı taraftan tahsiline dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili; müvekkili şirket tarafından alınan medikal raporda maluliyet oranının farklı hesaplandığını, maluliyet oranına ilişkin çelişki giderilmeksizin karar verilmesinin doğru olmadığını, aktüer hesabın yeni genel şartlar doğrultusunda THR-2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılması gerektiğini, oysaki hükme esas alınan raporda iskontolama yöntemi ile tazminat hesabı yapıldığını, başvuran lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay 17 H.D.nin 2017/3610E. 2018/4373 K. sayılı kararında 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına ilişkin hükümlerin, 6704 sayılı yasa ile KTK’da yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 26.04.2016 tarihinden itibaren değil, genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına hükmetmiş bulunmaktadır. Gerçekten de KTK’nın 90 maddesinde, tazminatın biçim ve kapsamının Borçlar Kanunun haksız fiillere ilişkin hükümleri doğrultusnda belirleneceği öngörülmüş iken; bu maddede, 6704 sayılı yasa ile değişikliğe gidilerek tazminatların bu kanun ve bu kanuna göre hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu düzenlenmiştir. Bu madde hükmü esasen aynı zamanda zımni bir yürürlük hükmüdür. Zira, atıf yapılan genel şartlar, işbu yasal düzenlemeden önce yürürlüğe girdiğine göre, madde hükmünün yürürlüğü, genel şartların yürürlük tarihine uzanacak şekilde, bir başka deyişle, madde hükmü, geriye etkili hüküm doğuracak biçimde düzenlenmiş olmaktadır.Bu değerlendirmeler doğrultusunda somut olay ele alındığında; kazaya sebebiyet veren araca ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 10/11/2015 olup bu tarih 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonradır.Bu durumda davalının sorumluluğunun kapsamı davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerekiren Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak PMF yaşam tablosu doğrultusunda hazırlanmış olan rapor çerçevesinde karar verilmiş olması doğru değildir.Buna yönelik istinaf itirazları yerindedir. O halde tazminat hesabının 01/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar doğrultusunda hazırlanması, genel şartların A.5.c/2. bendi gereğince 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince sakatlık oranın belirlenmesi, tespit edilen bu oran doğrultusunda TRH-2010 yaşam tablosu esas alınarak %1,8 teknik faiz uygulanmak ve kesinleşen kusur ve gelir durumu gibi sair hususlar aynen esas alınmak suretiyle sürekli işgöremezlik tazminatının hesaplanması, yapılan ödeme de mahsup edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, tahkime ilişkin yargılamanın yerinden yürütülmesi için dosyanın İtiraz Hakem Heyetine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Yukarıda tarih ve numarası belirtilen İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA,3-Tahkim başvurusunun yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren hakem heyetine gönderilmesi amacıyla saklama kararını veren MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 4-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının İADESİNE,5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmdığına, 6-Davalı …. A.Ş tarafından yatırılan teminatın İİK 36/5. maddesi uyarınca adı geçen tarafa İADESİNE Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 16/12/2019