Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3916 E. 2022/196 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3916
KARAR NO: 2022/196
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2018
NUMARASI: 2016/1001 Esas – 2018/880 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Kasko Poliçesi Kapsamında)
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; davacı kasko sigortalısı tarafından değer ve kazanç kaybı tazminatının, davalı kasko sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde: Davalı sigorta şirketi, davacıya ait aracın kasko sigortacısı olup, Kara Taşıtları Sigortası Genel Şartları A.1. maddesinde belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır. Davacı vekili değer kaybı ve araç mahrumiyet zararlarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davacının bu tazminat talebi, Kasko Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca kasko sigortası teminat kapsamında bulunmamaktadır. Değer kaybı ve ikame araç konusunda kasko sigorta poliçesinde prim ödenerek ayrıca ve ek teminat vermedikçe, meydana gelen kaza sebebi ile meydana gelen değer kaybı talebi teminat dışıdır. Buna göre, riziko sonucunda araçta oluşan doğrudan zararı kaşılamakla sorumlu davalı kasko sigortasıcı değer kaybı talebinden sorumlu değildir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19/04/2017 tarih 2016/10116 Esas 2017/4252 Karar) Davacıya ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketine genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı tarafın aracının 16.07.2016 tarihinde tank çarpması nedeniyle hasarlandığı, kaza nedeniyle meydana gelen hasardan dolayı talep edilen değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli için kasko poliçesinde ayrıca kloz bulunması ve buna dair ek prim ödenmesi gerektiği, taraflar arasındaki akdedilen kasko sigorta poliçesinde değer kaybı ve araç mahrumiyet teminatına ilişkin kloz bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine, “karar verilmiştir. Davacı vekili, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesinin yapılan incelemesinde; davaya konu edilen değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli (kazanç kaybı) taleplerinin teminat altına alınmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda, Mahkemece Kasko Sigortası Genel Şartları gereğince davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar kabule şayan görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının ıslah dilekçesinde belirttiği dava değeri (4.990,00 TL) dikkate alınarak HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/02/2