Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3897 E. 2019/350 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3897
KARAR NO : 2019/350
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİC. MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/09/2019
NUMARASI : 2019/3958 Esas – 2019/41 Karar (Uyuşmazlık Hakem Kararı – 20/03/2019 tarih ve 2019.A.12151 – K-2019/23901)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (İş Gücü Kaybı Tazminatı)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine dayanmaktadır. Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, 200,00 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakemi, başvurunun usulden reddine karar vermiştir. Uyuşmazlık Hakem kararına, davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonunun 26/04/2019 tarihli ve THK – SB.2019.74147 sayılı, Komisyon Müdürü ve İtiraz Yetkilisi tarafından imzalı bulunan ve “…yapılan itirazın yasal süresi içerisinde yapılmadığı…Bu nedenlerle Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/A maddesi uyarınca itiraz başvurunuzun komisyonumuz tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verilmiştir. ” şeklindeki açıklamayı içeren yazı ile itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Komisyon Müdürü ve İtiraz Yetkilisi tarafından verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, Hakem kararına karşı değil, Komisyon Müdürü ve İtiraz Yetkilisi tarafından imzalı bir karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 09/04/2018 tarihli, 2015/16514 Esas – 2018/3954 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 11/12/2018 tarihli ve THK – SB.2018.275802 sayılı ve Komisyon Müdürü ve İtiraz Yetkilisi imzalı, ” … itiraz başvurunuzun komisyonumuz tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verilmiştir.” şeklindeki yazısının, hakem kararı niteliğinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle, 5684 sayılı Kanun’un 30/12.maddesi gereğince, Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü ve İtiraz Yetkilisi tarafından verilen kararın, istinaf edilebilir nitelikte bir karar olarak değerlendirilmesi olanaksızdır. Bu nedenle, HMK’nın 352. Maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352.maddesi gereğince REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/10/2019