Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3894 E. 2019/438 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3894
KARAR NO : 2019/438
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2019
NUMARASI : 2019/6185 2019/168
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı(Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle, 27/08/2016 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı çekici ve dorsesi ile … plakalı, … plakalı ve … plakalı araçların karışmış olduğu 4 araçlı trafik kazası sonucunda, yolcu konumunda olan müvekkilinin %22 oranında sürekli malül kalacak şekilde yaralandığını, gerçekleşen kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığını, müvekkilinin kaza tarihindeki gelirinin asgari ücret olduğunu, müvekkilinin maddi olarak zarara uğradığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşulu ile 50.000,00 TL güç kaybı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını, davacıya %5 maluliyet oranı ve kusur oranına istinaden 22/08/2017 tarihinde 25.838,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, maluliyet raporunun “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmesi, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerektiğini, davacı lehine verilecek vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti; talebin tamamen kabulü ile, 165.183,86 TL tutarındaki tazminatın 22/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, KTK’nın 97.maddesine göre eksik belgelerle başvuru yapıldığından başvurunun geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesi ile, davalı tarafın itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve başvuru talebin usulden reddine karar vermiştir.Davacı vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; poliçenin tanzim tarihi itibariyle, 26/04/2016 tarihli Kanun değişikliği ile yürürlüğe giren ZMSS genel şartlarının uygulanma imkanın bulunmadığını, maluliyet raporunun poliçe tanzim tarihi itibariyle yürürlükteki yönetmeliklere uygun olarak düzenlendiğini, tazminat hesaplanmasının PMH yaşam Tablosuna göre yapılması gerektiğini, dolayısıyla başvurunun usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54/3.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı tarafça 15/12/2012 başlangıç tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, 27/08/2016 tarihinde, dava dışı diğer 3 araç ile karıştığı kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle bakiye güç kaybı tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açılabileceği belirtilmiştir. Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahiplerinin ZMS sigortacısına karşı doğrudan dava açmayıp yazılı başvuruda bulunması dava şartı olarak öngörülmüştür. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2. maddesi gereğince mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise, bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Somut uyuşmazlıkta başvuru tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça, sözkonusu trafik kazası nedeniyle dava tarihinden önce davalı Sigorta Şirketine başvuru yapıldığı, davalı Sigorta Şirketi tarafından davacıdan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporu talep edildiği, davacı tarafça bu talebin hakkın sürüncemede bırakılması olarak kabul edilerek işbu başvurunun açıldığı, İtiraz Hakem Heyetince, davacı tarafça, Sigorta Şirketine ibraz edilen evrakın maluliyet durumunun tespiti için yetersiz olduğu ve istenilen sağlık kurulu raporunun ibraz edilmemesi nedeniyle başvurunun geçersiz olduğu kabul edilerek, başvurunun KTK’nın 97.maddesi gereğince özel dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmektedir.Ancak İtiraz Hakem Heyetinin vardığı sonuç, dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Davalı Sigorta Şirketi, maluliyet raporunun yetersiz olduğu gerekçesiyle başvuruya olumlu yanıt vermemiş ve talebi karşılamamıştır. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacının sunduğu belgeleri davalı Sigorta Şirketinin yetersiz görüp ikmal etmesini istemesi, 2918 sayılı Kanun’un 97. maddesinde dava açılması için öngörülen “verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık” olarak değerlendirilmeli, dolayısıyla dava şartının gerçekleştiği kabul edilip yargılamaya devam edilmeli ve taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. O halde İtiraz Hakem Heyeti tarafından kaza tarihi olan 27/08/2016 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre davacının maluliyet raporunun alınarak poliçe ve kaza tarihi itibariyle TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faize göre güç kaybı tazminatın hesaplanması ve tarafların delillerinin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilmesi gerekmektedir.Ayrıca dosyada bulunan 09/01/2019 tarihli aktüerya raporunun davacıya ait olmadığı, dava dışı … isimli bir kişiye ait olduğu, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından hükme dayanak alınan aktüerya raporunun dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. Maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2019