Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/385 E. 2019/741 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/385
KARAR NO: 2019/741
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/10/2017
NUMARASI: 2017/5629 D.İŞ.Esas -2017/5629 D.İŞ.Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 16/10/2017- 2017/İHK-3410)
DAVANIN KONUSU: Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle;13/08/2015 tarihinde, davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde, diğer araçta sürücü konumunda olan müvekkili …’ın en az %14,2 oranında sakat kaldığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle manevi zarara uğradığını, davalı tarafın, kasko poliçesinin kaza tarihindeki 250.000,00 TL manevi tazminat limiti ile sorumlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin alacak ile munzam zarardan doğan alacaklarının saklı tutulması kaydı ile, müvekkili için 80.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kazada davacı …’ın sakatlanması nedeniyle müvekkili şirketten manevi tazminat talebinde bulunulması üzerine hasar dosyası açıldığını, manevi tazminat talebi için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru şartlarının oluşmadığını, manevi tazminat taleplerinin doğrudan genel mahkemeler tarafından neticeye bağlanabileceğini, Sigorta Tahkim Komisyonunun manevi tazminat taleplerinde yetkisinin bulunmadığını iddia ederek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kabulü ile 80.000,00 manevi tazminatın, 17/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar vermiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararın kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın 17/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine, başvuru sahibinin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 (tam ve ağır) kusurlu olması ve kaza sonucunda müvekkilinin %14,2 oranında kalıcı sakatlığının bulunması nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, tazminat taleplerinin tümüyle kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminatın Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından karara bağlanmasının mümkün olmadığını, genel mahkemelerce neticeye bağlanması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, kaza haksız fiilden kaynaklandığından yasal faiz işletilmesi gerektiğini, avans faizi işletilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 13/08/2015 tarihinde, davalı nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı kamyonet ile davacının sürücüsü olduğu motosikletin kaza yapması neticesinde, davacının %14,2 oranında maluliyetine yol açacak şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacı tarafından manevi tazminat ödenmesi için işbu başvurunun yapıldığı ve yukarıda da belirtildiği şekilde başvurunun kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Sigorta Tahkim Komisyonunca manevi tazminat taleplerinin karara bağlanması önünde herhangi bir engel yasal bulunmadığından ve davalı nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ticari nitelikteki bir kamyonet olduğundan, davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonunun yetkisine ve faizin türüne yönelik istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. Davacı vekili ile davalı vekilinin, hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf iddia ve itirazlarına gelince kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının maluliyet oranı ve yaralanmasının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanısına varıldığından, taraf vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. Bu bağlamda, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/12/2019