Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3761 E. 2022/252 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3761
KARAR NO: 2022/252
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2019
NUMARASI: 2018/124 (E) 2019/617 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirketin sahibi olduğu … plaka sayılı araç ile müvekkili şirket tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında, sigortalı araçta oluşan hasarın dava dışı sigortalıya ödenerek haklarına halef olunduğunu belirterek hasar bedelinin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine vaki haksız itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine davalının itirazının 5.187,37 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin ise şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davalı tarafın kusur oranının %37,5 olması gerekirken %20 olarak kabulünün doğru olmadığını, benimsenen kusur oranı ile kaza tespit tutanağının çeliştiğini, bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, ihtarname karşı tarafa tebliğ olmuş olmasına rağmen işlemiş faize yönelik talebin reddinin de doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, sigorta şirketi tarafından kasko sigortasına dayalı olarak sigortalıya ödenen hasar bedelinin, halefiyete istinaden zarar sorumlusundan/davalı araç işletininden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan bilirkişi rapor ve ek raporu, oluş, usul ve yasaya uygun olup, birden çok aracın karıştığı trafik kazasında davacıya sigortalı araç asli, davalı şirketin işleteni olduğu araç sürücüsü ile diğer kazaya karışan araç sürücülerinin ise %20 oranında tali kusurlu olduğuna dair mahkemenin kabul şeklinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bir başka ifadeyle davalıya tali kusur izafe edildiğine göre çoklu trafik kazasında asli kusulu olan davacıya izafe edilen kusur oranı kadar davalıya kusur verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Dosyada mübrez ödeme ihtarnamesinin karşı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu durumda işlemiş faiz talebinin reddine ilişkin kararda da yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (10.082,00 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 15/02/2022