Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3756 E. 2022/291 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3756
KARAR NO: 2022/291
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2019
NUMARASI: 2016/589 Esas – 2019/490 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Davalı … A.Ş. ve davalı … Hizm. Tic. Ltd. Şti.’nin husumet itirazının reddine, 2-Davacı … için 85.588,32 TL, davacı … için 80.758,63 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere; Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davalının temerrüdünün başladığı 30/03/2016 tarihinden itibaren (ZMM Poliçe limiti ve ek teminatlar ile sınırlı olmak üzere) yasal faizi ile, Diğer davalılar …, … A.Ş. Ve davalı … Tic. Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 28/12/2014’ten itibaren yasal faizi ile alınarak davacılara verilmesine, 3-Davacı … için 22.500,00 TL, davacı … için 22.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL , davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL manevi tazminatın; Davalı … Sigorta AŞ yönünden davalının temerrüdünün başladığı 30/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile, Diğer davalılar …, … AŞ. Ve davalı … Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 28/12/2014’ten itibaren yasal faizi ile alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, tüm davalılar ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru harçlarını yatıracak ekonomik durumunun bulunmadığını, bu nedenle adli yardım talebinin kabul edilmesini, ceza mahkemesi dosyasının kesinleşmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu ve kazaya karışan … plakalı aracın 19/10/2009 tarihli araç kiralama sözleşmesiyle, davalı … Ltd. Şti.’ye uzun süreli kiraya verildiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesine göre, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, gerekli tüm belgelerin dosyaya ibraz edildiğini ancak Mahkemece, herhangi bir araştırma yapılmadığını, müvekkili şirket ile diğer davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması halinde bu hususun sabit olduğunun görüleceğini belirtmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından, davalı … AŞ.’den uzun süreli kiralama sözleşmesiyle kiralandığını, aracın, şirketin sürücüsü (çalışanı) davalı … tarafından görev ve mesai dışında kullanıldığı esnada trafik kazasının meydana geldiğini, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, Mahkemece, müteveffa …’in kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, oysa ki, kazada ölen diğer kişinin yakınları tarafından İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/269 Esas sayılı dosyasında açılan davada alınan 05/12/2017 tarihli ATK raporunda, …’ın tali kusurlu olduğunun açıkça belirtildiğini, bu raporun, 05/04/2018 tarihli celsede Yerel Mahkemeye sunulduğunu, Mahkemece, karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda, bu rapora hiç yer verilmediğini, üç ayrı rapordan ikisinde, …’ın tali kusurlu kabul edildiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müteveffanın maaş bordoları ve SGK hizmet dökümü kayıtlarına göre, aylık geliri asgari ücret tutarında olmasına rağmen, gelirinin farazi değerlendirme ile asgari ücretin üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu; somut olayda, müteveffanın olay yerinin 50 metre ilerisinde bulunan üst geçidi kullanmadığının tespit edildiğini, fakat buna karşın, sigortalı aracın sürücüsüne, tek uzmandan alınan rapora dayanılarak asli kusur verildiğini, bu hususun mevzuat ve Yargıtay uygulamasına aykırı olduğunu, alkollü ve olay yerini terk eden sürücünün kullandığı aracın meydana getirdiği zarar için İMSS kapsamında manevi tazminat yükümlüsünün bulunup bulunmadığı incelenmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 28/12/2014 günü saat 03:35’te, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS – İMS sigortacısı, davalı … AŞ.’nin maliki (uzun süreli kiralayanı), davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni (uzun süreli kiracısı) ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın, yoldan karşıya geçmeye çalışan yayalara çarpması nedeniyle meydana gelen birden fazla ölümlü ve yaralamalı trafik kazası neticesinde, davacıların desteği – yakını (davacılar … ile …’in oğlu ve diğer davacıların kardeşi) …’in vefat ettiği; işbu davada, davacılar … ve … için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat; diğer davacılar için ise manevi tazminat talebinde bulunulduğu ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 21/07/2018 tarihli kusur bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %75, müteveffa …’in ise %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Kusur raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, üç kişilik İTÜ öğretim görevlisinin oluşturduğu bilirkişi heyeti tarafından ceza dosyasına sunulan ve Ceza Mahkemesi kararına dayanak oluşturan 22/12/2015 tarihli bilirkişi raporuyla birebir örtüştüğü, trafik kazası tespit tutanağı, ceza dosyasına ibraz edilen diğer raporlar ile İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/269 Esas sayılı dosyasına ibraz edilen raporun tartışıldığı ve gerekli değerlendirmenin yapıldığı; raporun, olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, kusura yönelik istinaf iddia ve itirazları kabule şayan görülmemiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan 21/07/2018 tarihli zarar bilirkişi raporunda; müteveffa …’in maaş bordrosu dikkate alınarak asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre, davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatının 36.993,48 TL, davacı …’in ise 34.905,94 TL olduğu; müteveffanın güvenlik satış müdürü olarak çalıştığı, … San. Tic. Ltd. Şti.’nin 26/06/2018 tarihli yazısı ile emsal güvenlik şirketlerinin yazılarında belirtilen miktarlar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda, davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatının 85.588,32 TL, davacı …’in ise 80.758,63 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu durumda, Mahkemece, müteveffanın gerçek gelirini belgeleyen yazılar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda bulunan miktarlara hükmedilmiş olmasında hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu yöne ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir. Kazanın oluş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece, davacıların her biri için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, bu yöne ilişkin itirazda da isabet bulunmamaktadır. Davalı … AŞ.’nin işleten olmadığına ilişkin itirazına gelince; Cevap dilekçesi başta olmak üzere, yargılamanın tüm aşamalarında, kazaya karışan aracın maliki olan bu davalı tarafından, aracın, davalı … Ltd. Şti. uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralandığı iddia edilmiş ve buna ilişkin tüm bilgi ve belgeler dosyaya ibraz edilmiş; diğer davalı … Ltd. Şti. tarafından bu husus kabul edilmiştir. Bu durumda, davalı … AŞ’nin işleten sıfatı bulunmadığından, bu davalı hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı … AŞ vekilinin itirazı yerinde görülmüştür. Bu bağlamda, davalı …, davalı … Ltd. Şti. vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine; davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kararın düzeltilerek (bu davalı hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine) esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı …, davalı … Ltd. Şti. vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, B-Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davalı … AŞ hakkındaki davanın taraf sıfatı (husumet) yokluğundan reddine, 2-Davacı … için 85.588,32 TL, davacı … için 80.758,63 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere; -Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davalının temerrüdünün başladığı 30/03/2016 tarihinden itibaren (ZMM poliçe limiti ve ek teminatlar ile sınırlı olmak üzere) yasal faizi ile, -Diğer davalılar … ve davalı … Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 28/12/2014’ten itibaren yasal faizi ile alınarak davacılara verilmesine, 3-Davacı … için 22.500,00 TL, davacı … için 22.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL , davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL manevi tazminatın; -Davalı … Sigorta AŞ. yönünden davalının temerrüdünün başladığı 30/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile, -Diğer davalılar … ve davalı … Hizm. Tic. Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 28/12/2014’ten itibaren yasal faizi ile alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine, 4-Maddi tazminat talepleri yönünden Harçlar Kanunu hükümlerine göre alınması gereken 11.363,16 TL harçtan, peşin alınan 2.105,15 TL harcın (1.540,40 TL peşin harç +564,75 TL ıslah harcı) mahsup edilerek 9.258,01 TL’sının davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 5-Manevi tazminat talepleri yönünden Harçlar Kanunu hükümlerine göre alınması gereken 5.123,25 TL harcın davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 6-Davacı tarafından maddi tazminat talepleri yönünden yapılan toplam 4.921,15 TL yargılama giderinin davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 7-Davacılar vekil ile temsil edildiklerinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan; a-Maddi tazminat talepleri ile ilgili olarak, -Davacı … için 9.597,07 TL nispi ücreti vekaletin davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak kendini vekil ile temsil eden davacıya verilmesine, -Davacı … için 9.210,63 TL nispi ücreti vekaletin davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine b-Manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak, -Davacı … için kabul olunan miktar üzerinden 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılar …, … Tic. Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, -… Ltd. Şti. ve … Sigorta Şirketi kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, reddolunan manevi tazminat talebi yönünden hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak adı geçen davalılara verilmesine, -Davacı … için kabul olunan miktar üzerinden 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, -… Ltd. Şti. ve … Sigorta Şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddolunan manevi tazminat talebi yönünden hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak adı geçen davalılara verilmesine, -Davacı … için kabul olunan miktar üzerinden 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, -… Ltd. Şti. ve … Sigorta Şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddolunan manevi tazminat talebi yönünden hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak adı geçen davalılara verilmesine, -Davacı … için kabul olunan miktar üzerinden 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, -… Ltd. Şti. ve … Sigorta Şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddolunan manevi tazminat talepleri yönünden hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak adı geçen davalılara verilmesine, -Davacı … için kabul olunan miktar üzerinden 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılar …, … Hizm. Tic. Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine, -… Ltd. Şti. ve … Sigorta Şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddolunan manevi tazminat talepleri yönünden hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak adı geçen davalılara verilmesine, c-Davalı … Anonim Şirketi hakkındaki davanın açılmasına, davacılar sebebiyet vermediğinden, bu davalı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı … Anonim Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Anonim Şirketi tarafından yapılan 34,00 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 16.486,41 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 7.989,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.497,01 TL harcın davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, her bir davacı için hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları ayrı ayrı dikkate alınarak HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/02/2022