Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3735 E. 2021/2059 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3735
KARAR NO: 2021/2059
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2016/343 Esas – 2019/690 Karar
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kabulü ile 71.673,37-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyla birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müteveffanın tam kusuru ile gerçekleşen dava konusu kazanın 20/06/2015 tarihinde gerçekleştiğini, 6704 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı Kanun’un 92. maddesi ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’na göre; destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dosya kapsamından; davacının desteği (oğlu) …’ın, sürücüsü olduğu ve ZMSS poliçesi bulunmayan motosiklet ile tek taraflı yaptığı trafik kazası neticesinde vefat ettiği; davacının, işbu davada destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davaya konu trafik kazası, müteveffa … sevk ve idaresindeki tescilsiz ve plakasız motosiklet ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde 20/06/2015 günü, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’ndan sonra meydana gelmiş, aracın tescilsiz ve ZMS sigortasının bulunmaması nedeniyle dava Güvence Hesabına karşı açılmıştır. İstinafa konu uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle vefat eden sürücü ..’ın ölümünden kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatının sigortacısından talep edilip edilemeyeceği, bir başka ifade ile rizikonun teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Yeni Genel Şartlarının A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır. C.11 maddesine göre Yeni Genel Şartlar yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere ya da meydana gelen kazalara uygulanacaktır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Yine Genel Şartlar’ın A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle; Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan 270,58 TL harçtan, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 211,28 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 3-Davalı davada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/4. maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince kendiliğinden yatırana iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 50,00 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 5- İcranın geri bırakılması talebi kapsamında davalı tarafından dosyaya sunulan teminat mektubunun İİK’nın 36/5 maddesi uyarınca davalıya geri verilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava değeri (71.673,37 TL) dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.28/12/2021 KARŞI OY Dava ve uyuşmazlık; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 20/06/2015’tir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı tarafın istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde değildir. Bu bağlamda, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.28/12/2021