Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3734 E. 2022/23 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3734
KARAR NO: 2022/23
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI: 2017/893 (E) 2019/729 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 12/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücüsü ve plakası saptanamayan motosikletin 17/7/2017 günü asli kusurlu biçimde, müvekkili davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla sürekli sakatlık tazminatı olarak 2.000,00 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.000,00 TL, geçici bakım gideri tazminatı olarak 500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24/4/2019 tarihinde sunduğu dilekçe ile talep sonucunu toplam 30.682,35 TL’ye yükseltmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, 30.182,35 TL tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine hükmolunmuştur. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava tarihinden önce müvekkili kuruma geçerli başvuru yapılmadığını, dava şartı yerine getirilmeden açılan bu davanın usulden reddi gerektiğini, kazanın plakası saptanamayan araçtan kaynaklandığının ispatlanmasının gerekmesine rağmen somut verilerle kanıtlanmayan davanın kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğunu, bu araştırma yapılırken zarar neden olduğu ileri sürülen aracın türününde kuşkuya yer kalmayacak şekilde saptanması gerektiğini, zira müvekkili kurumun motor gücü 50 cc’nin motorlu bisikletler bakamından sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemesi koşuluyla kazaya karışan aracın kusur oranını Adli Tıp Kurumu nezdinde inceleme yapılarak belirlenmesi gerektiğini, 61 yaşında olduğu anlaşılan davacının geçici iş göremezlik zararının genel şartlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, gerekçeli kararda müvekkili kurum aleyhine mahkemece belirlenin ve dava tarihinden önceki tarihe denk gelen temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’nci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyeliri iile aktüerya uzmanı bilirkişilerden oluşturulan bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen 5/4/2019 tarihli raporda, davacı ile açık kimliği saptanamayan dava dışı sürücünün yönetimindeki motosikletin kaza sırasındaki konumları ile davacı ve motosiklet sürücüsünün davranışları irdelenerek, davacının ve motosiklet sürücüsünün olayın meydana gelmesindeki kusur oranlarının, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, yasal dayanaklarıyla birlikte, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığı, davacının yaralanmasından kaynaklanan bedensel zararının, olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına (KMAZMSSGŞ) uygun biçimde TRH 2010 Yaşam Tablosu Esas alınarak ve kazancı asgari ücret üzerinden hesaplanarak Kanuna ve Yargıtay’ın süreklilik gösterilen kararlarına uygun biçimde belirlendiğinin anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişiler kurulunun raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer yandan, kolluk tarafından düzenlenen “Ölümlü / Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” içeriğinde davacıya çarpan aracın tescilsiz motosiklet olduğu belirtilerek krokide yer verilmesi, dosya kapsamından kazaya neden olan motosikletin motor hacminin 50 cc’den düşük olduğunun kanıtlanmadığının anlaşılması; dava dilekçesi ekinde bulunan davacı vekili tarafından sunulan dilekçe içeriğinden davacı vekilinin davalı …na 22/9/2017 tarihli ulaşan dilekçeyle başvuruda bulunduğunun anlaşılması karşısında, davalı vekilinin bu konulara yönelen istinaf başvurusu nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı lehine hükmolunun tazminata, davalı …na davacı vekili tarafından yapılan ve 22/9/2017 günü ulaştığı anlaşılan başvuru nedeniyle,2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 99 uncu maddesinin, 1 inci fıkrası ile KMAZMSSGŞ’nin B.2 nci maddesi uyarınca başvurudan itibaren 8 iş günü geçtikten sonra 5/10/2017 tarihine isabet eden tarih esas alınarak faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, 4/10/2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi hükmünün, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacı tarafından, davalıya karşı açılan trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatına ilişkin davanın kısmen kabulüne, 30.182,35 TL tazminatın 5/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.061,71 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL peşin harç, 92,85 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 124,25 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.937,50 TL’nin davalıdan tahsil edilerek, hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından başlangıçta yapılan 36,00 TL gider ile yargılama aşamasında sarfedilen 2.700,00 TL olmak üzere toplam 2.736,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.691,41 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafnıdan ödenen ve hükmolunan harçtan mahsubuna karar verilen 31,40 TL peşin harç ile 92,85 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 124,25 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, 5-İlk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 3.621,88 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 6-İlk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddine karar verilen maddi tazminat miktarına göre belirlenen 500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek, davalıya verilmesine, 7-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca kendiliğinden ilk derece mahkemesince yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsil edilerek, davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, hükmolunan maddi tazminatın miktarına göre HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/01/2022