Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/371 E. 2019/713 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO 2019/371
KARAR NO : 2019/713
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2017
NUMARASI : 2017/5379 D.İş
DAVANIN KONUSU: Sürekli İş Göremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 09/10/2017 gün 2017/İHK-3920 sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Başvuran vekili dilekçesinde özetle ; 23/06/2014 tarihinde davalı … tarafından trafik sigortası ile teminat altına alınan … plaka sayılı araç ile başvuranın sürücüsü bulunduğu motosikletin çarpışmaları neticesinde meydana gelen trafik kazasında yaralanarak malul kalan müvekkili bakımından sürekli iş görememezlik tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı … vekili davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Uyuşmazlık hakem heyeti tarafından yapılan tahkikat neticesinde 119.253,71 TL’sı maddi tazminatın davalı taraftan tahsiline dair verilen karara vaki itiraz üzerine itiraz hakem heyetince itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından hükme esas alınan maluliyet raporunun yetersiz olduğunu, aktuer raporda askerlik dönemine ilişkin de hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, 17 yaşından itibaren hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, başvuru sahibinin motosiklette koruyucu tertibat kullanmamış oluşunun müterafik kusur teşkil ettiğini, buna rağmen tazminattan bu nedenle indirim yapılmadığını, hesaplamanın PMF 1931 yaşam tablosuna göre yapılmasının da doğru olmadığını, bu tablo esas alınarak hesaplandığında dahİ bakiye ömrün 45,61 yıl değil 45 yıl olduğunu, davacı tarafa tali kusur izafe edilmesine rağmen kusur oranının yerleşik uygulamaya ters düşer şekilde yüzde 12,5 olarak alındığını, tam vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Hükme esas alınan aktüer raporda, davacının kaza tarihinden itibaren emsallerine göre maluliyeti nedeniyle daha fazla efor sarf edeceğinden ötürü kaza tarihinden itibaren hesaplama yapılmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, aynı gerekçeyle askerlik yapacağı döneminde de hesaplama yapılmasının doğru olduğu, poliçe ve kaza tarihi itibarıyla PMF 1931 Yaşam tablosu esas alınarak iskontolama yöntemi ile hesaplama yapılmasını da doğru olduğu, davacının bakiye ömrünün de doğru olarak tespit edildiği, kazanın gerçekleşme biçimine göre genel olarak verilen %25 kusur oranından daha az bir kusur oranı benimsenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, başvuranın yaralanması ortopedik nitelikte olup, baş bölgesinden bir yaralanması veya maluliyetinin söz konusu olmadığı, bu durumda davacının kask takmamış olmasının zararın oluşmasına veya artmasına etki ettiğinin ileri sürülemeyeceği, giderek, müterafik kusurdan da söz edilemeyeceği, kaldı ki, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin eki olan (1) sayılı cetvelin (c) bendinde Hususiyetlerine Göre Araçlarda Bulundurulacak Teçhizat bölümünde motosiklet için koruma başlığı (kask) ve koruma gözlüğü dışında “dizlik” vs. bulundurulması zorunlu tutulmadığı, bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir..Ne var ki;maluliyete ilişkin alınan raporun engelli sağlık kurulu raporu şeklinde düzenlendiği, maluliyetin hangi tüzük ve yönetmeliğe göre düzenlendiğinin açıklanmadığı, bu haliyle raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığı karşısında, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümleri doğrultusunda herhangi bir adli tıp ana bilim enstitülerinden maluliyet raporu alınarak karar verilmemiş olması doğru değildir. Bu yöne ilişkin istinaf itiraz yerindedir. O halde kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümleri gereğince sakatlık oranın belirlenmesi, tespit edilen bu oran doğrultusunda kesinleşen kusur ve sair hususlar aynen esas alınarak bilirkişiden ek rapor tanzim etmesi istenilerek sonucuna göre karar verilmesi amacıyla itiraz hakem heyeti kararının kaldırılmasına, tahkime ilişkin yargılamanın yerinden yürütülmesi için dosyanın itiraz hakem heyetine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı … sirketi vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin maluliyete ilişkin itirazına hasren KABULÜNE,sair itirazlarının REDDİNE,2-Yukarıda tarih ve numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti KARARININ KALDIRILMASINA,3-Tahkim başvurusunun yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN HAKEM HEYETİNE GÖNDERİLMESİ AMACIYLA SAKLAMA KARARINI VEREN MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 4-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf karar harcı alınmışsa İADESİNE Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/12/2019