Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/365 E. 2019/740 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/365
KARAR NO: 2019/740
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2017
NUMARASI: 2017/4309 D.İş- 2017/4309 Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 09/08/2017 – 2017/İHK -2952)
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve davacıların desteği sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 26/08/2016 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde davacıların desteği …’in vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını, destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için davalı şirkete başvuru yapıldığını ve davalı tarafın başvuruyu reddettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile davacı eş … için 5.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 3.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacıların desteğinin hem araç sürücüsü hem de sigortalıları olduğunu, bu nedenle davacıların tazminat taleplerinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları gereği teminat dışı olduğunu iddia ederek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kısmen kabulü ile davacı … için 128.932,78 TL, davacı … için 13.365,97 TL, davacı … için 17.464,84 TL, davacı … için 6.266,33 TL, davacı … için 38.318,94 TL, davacı … için 2.771,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı … için talep edilen 228,38 TL’nin reddine karar vermiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve başvurunun reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazayı yapan sürücünün davacıların desteği … olmadığını, sürücünün … olduğunu, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/781 Esas sayılı dosyasında sürücü … hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz ettiklerini, araç sürücüsünün kim olduğunun henüz netleşmediğini, davacıların desteğinin yolcu konumunda olduğunu, 01/05/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’nın somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığını, olayda TBK’nın hükümlerinin uygulanması gerektiğini, kusur durumunun tespiti için Uşak 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden tespit istenildiğini, sürücünün %75 oranında, Karayolları Genel Müdürlüğünün %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle İtiraz Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53/3.maddesi kapsamında, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı nezdinde 05/05/2016 tanzim tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, davacıların desteği (sürücü) …’in sevk ve idaresinde iken, 26/08/2016 tarihinde tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği …’in vefat ettiği, davacıların bu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları, yukarıda da belirtildiği üzere Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kabulüne karar verildiği ancak davalı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları gereğince başvurunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır. A) Davacılar …, …, …, … ve … bakımından bu davacılar vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında beş bin TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, kırk bin TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir. Davacılar vekilince, dava ve ıslah dilekçesi ile her bir davacı için talep edilen ve İtiraz Hakem Heyetince kabulüne karar verilen, uyuşmazlık konusu miktarlar her bir davacı için ayrı ayrı dikkate alındığında, verilen karar, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğundan, davalı vekilinin, bu davacılar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. B)Davacı … bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde: Davacılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü tüm hususlar, ilk defa istinaf başvuru dilekçesinde dile getirilmiştir. Başka bir deyişle istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen hususların hiçbirisi (özellikle davacılar desteğinin ölümüyle sonuçlanan kazada araç sürücüsünün dava dışı … olduğu iddiası) yargılama aşamasında ileri sürülmemiştir. HMK’nın 357/1.maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında dinlenemeyeceğinden ve verilen kararda kamu düzeni yönünden de bir aykırılık bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Bu bağlamda, davacı vekili tarafından, davacı … yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, diğer davacılar yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A)Davacı vekili tarafından, davacı … yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B)Davacı vekili tarafından, diğer davacılar yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … yönünden kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, diğer davacılar yönünden kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/12/2019