Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/358 E. 2019/636 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/358
KARAR NO : 2019/636
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2017
NUMARASI : 2010/434 Esas – 2017/116 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili 27/04/2010 günü meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin çocukları … yaralanarak malul kaldığını, kaza sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mağdur çocuğu AKBİL doldurmaya yollaması sebebiyle kazaya neden olan … hat numaralı otobüsün şoförü ve İETT kurumundan ayrıca çocuğa çarpan … plakalı minibüsün şoförü ve işleteni ile ZMS sigorta şirketi olan davalılardan davacı … için 1.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi; davacı … için 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 manevi ve davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili, davacı … için maddi tazminat talebini 40.474,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı İETT cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde davacı yayanın ve diğer araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kendilerinin istihdam ettiği şoförün kusuru olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde; öncelikle davanın reddini, mahkemede aksi kanaat hasıl olursa sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün kusuru nispetinde sorumlu olduklarını beyan etmiştir.Davalı İETT şoförü beyanında olayda kusurunun olmadığını ifade etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; dosyada mevcut Adli Tıp Raporuna göre İETT şoförünün kusuru bulunmadığı, yaya … % 90 oranında kusurlu olduğu, % 10 oranında minibüs şoförü …’ın kusurlu olduğu kabul edilerek … yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine; İETT şoförü ve İETT hakkında açılan davanın şoförün kusuru olmaması sebebiyle reddine; diğer davalılar … ve … için % 10 kusur üzerinden hesaplanan 4.047,00 TL tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 2.000 TL, mağdur çocuk için 3.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar vermiş, davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin maddi tazminata hükmederken hükme esas alınması mümkün olmayan Adli Tıp İhtisas Dairesi raporunu esas aldığını, buna rağmen tazminatın eksik hesaplandığını, 80.945,85 TL tazminatın, yüzde on kusurla 8.094,88 TL hesaplanması gerekirken 4.047,00 TL hesaplandığını, manevi tazminat miktarlarının çok düşük takdir edildiğini, davacıdaki üzüntü ve kederi hafifletmediğini, hem İETT şoförü, hem de İETT için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, bu kişilerin sorumluluğunun müteselsil sorumluluk olduğunu ve bu kişilerle ilgili açılan davanın aynı hukuki sebepten reddedildiğini, tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, olaya asıl sebep olan kişinin küçük çocuğu akbil doldurmaya gönderen İETT şoförü olduğunu, bu kişiye kusur yüklenmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ceza dosyasındaki rapor ile hukuk dosyasındaki raporun çelişkili olduğunu, bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince kazanın oluşumuna ilişkin iki ayrı kusur raporu aldırıldığı, iki ayrı raporda kusur oranlarının birbiriyle çelişkili olduğu, ikinci rapordaki bilirkişilerin olayda İETT şoförünün kusurlu olduğu yönündeki görüşlerinde sebat ettikleri, buna rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olduğu ve karardan önce sigorta şirketi ile davacılar arasında yapılan anlaşma ile davacıların sigortadan aldıkları ödeme sebebiyle davalı …. yönünden davadan feragat etmiş oldukları sabittir. Hal böyle olunca, öncelikle raporlar arasındaki çelişki giderilip oluşacak sonuca göre yeniden hüküm kurulması gerektiği, kurulacak yeni hükümde TBK 166/1 uyarınca borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktarın eksileceği, TBK 166/3 md. uyarınca alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşmasının diğer borçluları, ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtaracağı, TBK m.168/2 uyarınca alacaklının diğer müteselsil sorumluların zararına olacak şekilde, borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse bunun sonuçlarına katlanacağı hususları nazara alınmak suretiyle uyeniden hüküm kurulmak üzere 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/12/2019