Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/3530 E. 2021/2065 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/3530
KARAR NO: 2021/2065
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2018
NUMARASI: 2015/548 Esas – 2018/853 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-17.443,96 TL iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal fazii ile davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, 2-7.311,48 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyadaki kusur oranlarının olayın oluşuna uygun olmadığını, müvekkili … hakkında düzenlenen maluliyete ilişkin ATK raporunun hükme esas alınacak nitelikte bulunmadığını, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 13/04/2013 tarihinde, davalı … Şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan aracın, yoldan karşıya geçmeye çalışan davacılara çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde; davacıların yaralandığı ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıpa İhtisas Kurulunun 07/08/2017 tarihli raporunda; davacı …’ün yaralanmasının, maluliyetine neden olabilecek düzeyde araz bırakmamış olduğundan, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan işbu ATK raporu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiğinden, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazında isabet bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince, karara dayanak yapılan 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde yaya konumundaki davacıların %70 oranında asli kusurlu, davalı … Şirketi nezdinde sigortalı aracın sürücüsünün ise %30 oranında tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, ceza yargılaması aşamasında aldırılan 03/06/2014 tarihli bilirkişi raporu ve 02/09/2014 tarihli ATK raporuyla örtüştüğü, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin iddia ve itirazı da kabule şayan görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davacıların, istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/12/2021